Kârlar Çakıldı, Temettü Fırladı: Afyon Çimento'nun Son Finansal Raporu Aslında Ne Anlatıyor?
Finansal raporlar, genellikle rakamlarla dolu, anlaşılması zor ve çoğu yatırımcı için göz korkutucu belgelerdir. Ancak satır aralarında, bir şirketin mevcut sağlığına ve geleceğine dair paha biçilmez ipuçları barındırırlar. Afyon Çimento'nun 30 Eylül 2025 tarihli son finansal raporu da tam olarak böyle bir hikaye anlatıyor: İlk bakışta birbiriyle çelişen başlıklarla dolu, karmaşık bir tablo sunuyor.
Bir yanda %72 eriyen kârlar, diğer yanda hissedarlara dağıtılan rekor temettü. Bir yanda enflasyonun yarattığı devasa muhasebesel zarar, diğer yanda geleceğe dönük 10 milyon dolarlık stratejik bir teknoloji yatırımı. Peki, bu rakamlar bize ne anlatıyor? Gelin, Afyon Çimento'nun son raporunun derinliklerinde yatan ve şirketin geleceğine ışık tutan 5 şaşırtıcı gerçeği birlikte keşfedelim.
--------------------------------------------------------------------------------
1. Hasılat Sadece %12 Düştü Ama Kârlar Neden %72 Eridi?
Şirketin finansal performansındaki en çarpıcı çelişki, satış gelirleri ile net kâr arasındaki orantısız düşüşte kendini gösteriyor. 2025'in ilk dokuz ayında net satışlar (Hasılat), bir önceki yılın aynı dönemine göre %12,51'lik bir düşüşle 3.010.724.013 TL'den 2.634.039.267 TL'ye geriledi. Ancak bu yönetilebilir görünen ciro kaybına karşın, net dönem kârı %72,39 gibi şok edici bir oranda eriyerek 257.698.399 TL'den sadece 71.157.614 TL'ye çöktü.
Bu orantısızlık, sorunun sadece satış hacmindeki azalmadan kaynaklanmadığını açıkça ortaya koyuyor. Asıl mesele, maliyetlerin artması ve kâr marjlarının ciddi şekilde daralması. Nitekim şirketin brüt kârı da aynı dönemde %40,5 oranında düşüş göstererek 734.163.546 TL'den 436.793.690 TL'ye gerilemiş durumda. Bu durum, şirketin sattığı her birim üründen eskiye göre çok daha az kâr ettiğini ve kârlılık tarafında ciddi bir baskı altında olduğunu gösteriyor. Bu marj baskısı, şirketin geleneksel çimento işinin gelecekteki kârlılık potansiyeli hakkında önemli bir sinyal veriyor ve ilerleyen bölümlerde ele alacağımız stratejik hamlelerin nedenini aydınlatıyor.
2. Gizli Düşman: Enflasyon ve 417 Milyon TL'lik "Parasal Pozisyon Zararı"
Kârdaki bu devasa düşüşün arkasındaki en önemli, ancak genellikle gözden kaçan nedenlerden biri, Türkiye'nin yüksek enflasyonlu ekonomisinde finansal raporlama yapmanın getirdiği bir zorunluluk. Şirketin finansal tabloları, TMS 29 standardına göre, yani "Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama" kurallarına göre hazırlanıyor.
Bu standardın bir sonucu olarak gelir tablosunda dikkat çeken bir kalem var: 417.747.643 TL tutarındaki "Net Parasal Pozisyon Zararı".
Peki, bu ne anlama geliyor? Bu tutar, şirketin kasasından fiilen çıkan bir para değil. Aksine, şirketin nakit, banka mevduatları ve alacaklar gibi "parasal" varlıklarının, yüksek enflasyon karşısında alım gücünü kaybetmesini ifade eden bir muhasebe düzeltmesidir. Bunu şöyle düşünebilirsiniz: Yıl başında kasada duran 100 TL ile 10 birim mal alabiliyorken, yüksek enflasyon nedeniyle yıl sonunda aynı 100 TL ile sadece 6 birim mal alabiliyorsanız, aradaki 4 birimlik alım gücü kaybı muhasebesel olarak bir "zarar" olarak kaydedilir. İşte 417 milyon TL'lik bu kalem, bu etkinin devasa bir yansımasıdır.
Bu tek kalemin büyüklüğü o kadar önemli ki, şirketin tüm faaliyetlerinden elde ettiği 297.937.122 TL'lik esas faaliyet kârından bile daha yüksek. İşte bu devasa muhasebesel zarar, dönem sonu net kârının neden bu kadar düşük göründüğünün en kritik sebeplerinden birini oluşturuyor.
3. Kâr Düşerken Ödenen Rekor Temettü: Kasadaki Nakit Nereye Gitti?
İşte tablonun en şaşırtıcı kısmı: Şirket, 2025'in ilk dokuz ayında sadece 71,2 milyon TL kâr elde etmesine rağmen, 8 ve 10 Nisan 2025 tarihlerinde ortaklarına brüt tam 400.000.000 TL temettü (kâr payı) dağıttı. Bu rakam, şirketin önceki yıllardaki ödemelerine (2024'te 160 milyon TL, 2023'te 80 milyon TL) kıyasla rekor bir seviyeye işaret ediyor.
Kârın çok üzerinde yapılan bu cömert ödemenin kaynağı ise şirketin nakit pozisyonundaki değişimde gizli. Finansal durum tablosuna göre, şirketin "Nakit ve Nakit Benzerleri" kalemi 31 Aralık 2024'te 1.500.099.864 TL iken, 30 Eylül 2025'te 632.963.683 TL'ye düşmüş durumda. Nakit akış tablosu bu düşüşün nedenini net bir şekilde ortaya koyuyor: "Kar payı ödemesinden kaynaklanan nakit çıkışları" başlığı altında görülen 455.848.000 TL'lik (enflasyona göre düzeltilmiş) ödeme. Kısacası, şirket düşen kârlara rağmen geçmiş yıllarda biriktirdiği güçlü nakit pozisyonunu kullanarak hissedarlarına rekor bir ödeme yapmayı tercih etmiş. Bu durum, yönetimin ya hissedar memnuniyetini (özellikle %51 paya sahip ana ortak Çimsa'nın) önceliklendirdiğini ya da mevcut kârlılık düşüşünü geçici görerek şirketin gelecekteki nakit yaratma kabiliyetine güvendiğini ima ediyor.
4. Geleceğe Atılan Adım: Zorlu Dönemde Gelen 10 Milyon Dolarlık Stratejik Satın Alma
Afyon Çimento, finansal olarak zorlu görünen bu dönemin hemen ardından oldukça cesur ve stratejik bir hamle yaptı. Şirket, 1 Ekim 2025'te, Kordsa Teknik Tekstil A.Ş.'nin "inşaat çözümleri (Kratos)" faaliyet kolunu KDV hariç 10.000.000 USD bedelle devraldığını duyurdu.
Faaliyet raporunda bu satın almanın amacı, "şirketin ürün portföyünü sürdürülebilirlik ve teknoloji odaklı, yenilikçi ve katma değerli ürünlerle genişletmek" olarak açıklanıyor. Kratos markası altında, betonun dayanıklılığını artıran sentetik fiber donatılar ve yapıları güçlendiren karbon elyaf takviyeli kompozit sistemler gibi ürünler bulunuyor. Birinci bölümde gördüğümüz gibi, geleneksel çimento faaliyetlerinde kâr marjları ciddi bir baskı altındayken yapılan bu hamle, yönetimin daha yüksek katma değerli ve teknoloji odaklı ürünlere yönelerek bu soruna kalıcı bir çözüm aradığını gösteriyor. Kârlılığın bu denli düştüğü bir dönemde böylesine önemli bir yatırım yapılması, yönetimin geleceğe yönelik vizyonunu ortaya koyması açısından oldukça dikkat çekici.
5. Piyasa Ne Diyor? Düşük Değerleme ve Belirsizlik
Tüm bu gelişmelerin ardından piyasanın Afyon Çimento'yu nasıl fiyatladığına baktığımızda ise karşımıza karmaşık bir tablo çıkıyor. Finnet Plus verilerine göre, şirketin Piyasa Değeri / Defter Değeri (PD/DD) oranı 0,73. Bu oran, şirketin Borsa'daki toplam piyasa değerinin, bilançosunda görünen net varlıklarının (özkaynaklarının) bile altında olduğunu gösteriyor. PD/DD oranının 1'in altında olması, genellikle piyasanın şirketin geleceğine dair bir miktar karamsarlık taşıdığını veya varlıkların değerini tam olarak fiyata yansıtmadığını işaret eder.
Fiyat/Kazanç (F/K) oranı ise 21,29 seviyesinde. F/K oranının 21,29 gibi yüksek bir seviyede olması, ilk bakışta geleceğe dair yüksek bir beklenti gibi görünse de, asıl neden kârlılıktaki ani ve sert düşüşün yarattığı matematiksel bir etkidir. Paydada yer alan 'Kazanç' (K) rakamı küçüldükçe, oran doğal olarak şişmektedir. Bununla birlikte piyasanın, yapılan yeni yatırımın gelecekte kârlılığı artıracağına dair bir miktar beklentiye sahip olduğu da göz ardı edilemez.
Bu tabloyu tamamlayan son bir bilgi ise, şirket için herhangi bir analist tavsiyesinin bulunmaması. Bu durum, piyasadaki profesyonellerin de şirketin geleceği hakkında net bir görüş belirtmekten kaçındığını ve bir belirsizlik havasının hakim olduğunu pekiştiriyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Sonuç
Afyon Çimento'nun son finansal raporu, şirketin içinde bulunduğu karmaşık durumu gözler önüne seriyor: Bir yanda enflasyon ve maliyet baskılarıyla eriyen kârlar, diğer yanda hissedar memnuniyetini ön planda tutan rekor temettü ödemesi ve geleceğin yapı malzemeleri sektörüne yönelik yapılan cesur bir teknoloji yatırımı.
Bu noktada yatırımcının aklına şu soru geliyor: Afyon Çimento, yüksek enflasyon ortamında ayakta kalmaya çalışan bir şirket mi, yoksa gelecekteki büyük bir dönüşüm öncesi cesur adımlar atan bir vizyoner mi? Bu hamlelerin meyvesini verip vermeyeceğini zaman gösterecek.