Koleksiyon Mobilya #KLSYN 2025/9 Bilanço Analizi | KLSYN'de Şok İtiraf: "Hisse Fiyatımız Gerçek Değeri Yansıtmıyor!" 30 Milyon TL Fon Devrede!

 



Tasarımın Ötesinde: Koleksiyon Mobilya'nın Bilançosunun Arkasındaki 4 Şaşırtıcı Gerçek

Giriş

Koleksiyon Mobilya denildiğinde çoğumuzun aklına kaliteli, estetik ve tasarım odaklı mobilyalar gelir. Şık mağazaları ve özgün çizgisiyle marka, modern yaşam alanlarının vazgeçilmez bir parçası olarak konumlanmıştır. Ancak, bu zarif vitrinin arkasına, şirketin kamuya açık faaliyet raporlarına ve finansal tablolarına baktığımızda, çok daha katmanlı ve şaşırtıcı bir iş modeli, strateji ve finansal gerçeklik ortaya çıkıyor. Bu yazı, Koleksiyon Mobilya'nın pek bilinmeyen ve dikkat çekici dört yönünü mercek altına alıyor.

1. Sadece Bir Üretici Değil, Köklü Bir Tasarım Mirası

Koleksiyon Mobilya'nın başarısının ardında yatan temel dinamiklerden ilki, şirketin DNA'sının basit bir mobilya imalatçılığından çok daha öteye, mimariye dayanmasıdır. Şirketin temelleri, 1972 yılında mimar Faruk Malhan tarafından atılmıştır. Bu mimari bakış açısı, markanın kurulduğu ilk günden itibaren ürünlerine estetik ve fonksiyonelliği bir arada sunan özgün bir kimlik kazandırmıştır.

Bu güçlü tasarım mirası, ikinci kuşakta da aynı vizyonla ve uluslararası başarılarla devam etmektedir. Bugün şirketin Tasarım ve Marka Direktörü olan Koray Malhan, tasarımlarıyla markaya yön verirken uluslararası alanda da önemli ödüllere layık görülmüştür. Gerhard Reichert ve Heinrich Iglseder ile birlikte tasarladığı ofis koltuğu "Gala" ile 2012 yılında hem Good Design Awards hem de Red Dot Product Design Awards gibi prestijli ödüllerin sahibi olmuştur.

Bu köklü miras, Koleksiyon'un rekabet avantajının sadece ne ürettiği değil, nasıl düşündüğü olduğunu kanıtlıyor: Başarı, yalnızca üretim kapasitesinden değil, nesiller boyu aktarılan, ödüllerle tescillenmiş bir tasarım vizyonundan kaynaklanmaktadır.

2. Perakende Sadece Bir Vitrin: Koleksiyon'un Gelirinin %81'i Nereden Geliyor?

Birçok kişi Koleksiyon Mobilya markasını, şehirlerin en gözde lokasyonlarında yer alan şık perakende mağazalarıyla tanır. Bireysel tüketicilerin evleri için mobilya seçtiği bu mağazalar, markanın görünen yüzüdür. Ancak şirketin 2025 yılı 3. çeyrek faaliyet raporunda sunulan 2024 yılı verileri incelendiğinde, bu algının ne kadar yanıltıcı olduğu çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Şirketin toplam cirosunun ezici bir çoğunluğu bambaşka bir kanaldan gelmektedir:

  • Kurumsal Satışlar (Proje Bazlı İşler): Cironun %81'i
  • Perakende Satışlar: Cironun sadece %1'i

Bu rakamlar, Koleksiyon Mobilya'nın ana odak noktasının bireysel tüketiciler olmadığını açıkça göstermektedir. Şirketin asıl gücü; ofisler, oteller, sağlık ve eğitim kurumları gibi büyük ölçekli kurumsal projeleri donatmaktan gelmektedir. Bu iş modeli, şirketi perakende sektörünün yüksek kira ve pazarlama maliyetlerinden korurken, uzun vadeli kurumsal ilişkiler ve büyük ölçekli projeler üzerinden daha istikrarlı ve öngörülebilir bir gelir akışı sağlamaktadır.

3. Fabrika Sadece Kendi Enerjisini Üretmiyor, Şebekeye Enerji Satıyor

Sürdürülebilirlik ve çevreye saygı, günümüzde birçok şirket için önemli bir pazarlama argümanı haline gelmiştir. Ancak Koleksiyon Mobilya'da bu kavramlar, somut ve ölçülebilir yatırımlarla desteklenen bir iş stratejisinin temelini oluşturmaktadır. Bunun en etkileyici kanıtı, Tekirdağ'daki 86.000 m²'lik dev üretim tesisinin çatısına kurulan Güneş Enerji Santrali (GES) projesidir.

2.57 MWp gücündeki bu santral, sadece bir çevre dostu jest olmanın çok ötesindedir. Rakamlar, yatırımın boyutunu ve etkisini gözler önüne sermektedir:

  • GES, fabrikanın elektrik ihtiyacının tamamını karşılamaktadır.
  • Daha da şaşırtıcısı, 2024 yılının ilk 9 ayında fabrika, tükettiği elektrikten %123 daha fazlasını üreterek şebekeye enerji vermiştir.

Bu rakamlar, "sürdürülebilirlik" kavramını bir pazarlama sloganı olmaktan çıkarıp, şirketin bilançosuna doğrudan etki eden, kârlı bir operasyonel stratejiye dönüştürdüğünü gösteriyor.

4. Kârlılık Paradoksu: Ciro Artarken Kâr Neden Düştü?

Bir şirketin cirosu artarken kârının %80'den fazla erimesi, bilançoda derinlemesine bir incelemeyi gerektiren önemli bir sinyaldir. Koleksiyon Mobilya'nın 2025'in ilk dokuz ayına ait finansal tabloları tam da bu paradoksu gözler önüne seriyor. İlk bakışta veriler olumludur: 2025'in ilk dokuz ayındaki hasılat (1.443.367.740 TL), 2024'ün aynı dönemine (1.398.746.462 TL) göre artış göstermiştir.

Ancak aynı tablonun alt satırlarına inildiğinde şaşırtıcı bir durumla karşılaşılır. Bu ciro artışına rağmen, şirketin Net Dönem Kârı, aynı dönemler arasında 261 milyon TL'den (261.426.549 TL) 48 milyon TL'ye (48.035.881 TL) dramatik bir şekilde düşmüştür.

Bu tablo, şirketin büyümesini sürdürürken aynı zamanda ciddi maliyet baskılarıyla mücadele ettiğine işaret edebilir. Artan hammadde maliyetleri, yoğunlaşan rekabetin kâr marjları üzerindeki baskısı veya operasyonel giderlerdeki artış gibi faktörler, cirodaki pozitif ivmeye rağmen net kârlılığın neden bu kadar keskin bir düşüş yaşadığını açıklayabilecek potansiyel sebepler arasındadır. Bu maliyet baskısı, şirketin 3. bölümde incelenen ve fabrikanın enerji maliyetlerini sıfırlamakla kalmayıp ek gelir potansiyeli yaratan GES yatırımının stratejik önemini daha da net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Sonuç

Koleksiyon Mobilya, dışarıdan görünen şık bir tasarım markasından çok daha fazlasını barındırıyor. Köklü bir mimari mirasa, perakendeden ziyade kurumsal projelere dayalı bir iş modeline, kendi enerjisinden fazlasını üreten somut bir sürdürülebilirlik vizyonuna ve büyüme ile kârlılık arasında denge kurmaya çalışan karmaşık finansal dinamiklere sahip bir yapı.

Peki, bir markanın vitrininin arkasındaki bu stratejik ve finansal gerçekleri bilmek, o markaya bakışınızı nasıl değiştirir?

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski