🔴🇹🇷 #GRSEL | Gür-Sel Turizm Taşımacılık 2025/9 Bilanço Analizi | Her Veli Bir Müşteridir🧿

 


Bir Faaliyet Raporunun Perde Arkası: Gür-Sel Turizm Hakkında Sizi Şaşırtacak 5 Gerçek

Şirketlerin üç ayda bir yayınladığı faaliyet raporları ve finansal tablolar, çoğu zaman rakamlar ve kurumsal jargonla dolu, sıkıcı dokümanlar olarak görülür. Yatırımcılar ve analistler için vazgeçilmez olsalar da, genellikle kamuoyunun ilgisini çekmezler. Ancak bu belgelerin satır aralarında bazen bir şirketin gerçek kimliğini, stratejik derinliğini ve gözden kaçan başarı hikayelerini bulmak mümkündür.

Her gün yollarda gördüğümüz, adını okul ve personel servisleriyle özdeşleştirdiğimiz Gür-Sel Turizm de bu duruma mükemmel bir örnek. Ancak şirketin son 2025 üçüncü çeyrek raporu, bu tanıdık imajın arkasında küresel bir operatörden sofistike bir varlık yöneticisine uzanan, şaşırtıcı derecede çok katmanlı bir yapı olduğunu ortaya koyuyor. İşte o raporun satır aralarından çıkardığımız ve Gür-Sel’e bakışınızı değiştirecek 5 çarpıcı gerçek.

1. Okul Servisinden Amman Metrobüsüne: Gür-Sel'in Şaşırtıcı Küresel Yolculuğu

Gür-Sel Turizm denince akla ilk olarak Türkiye'deki yerel taşımacılık hizmetleri gelse de, şirketin faaliyet alanı ülke sınırlarını çoktan aşmış durumda. Raporlar, Gür-Sel'in uluslararası arenada ne denli önemli bir oyuncu olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Şirket, 2019 yılından bu yana Ürdün'ün başkenti Amman'da "Gürsel-Autobus" markasıyla büyük bir kentiçi toplu taşıma projesi yürütüyor. 30 Eylül 2025 itibarıyla bu projedeki araç filosu 351 adede ulaşmış durumda.

Bu uluslararası başarının en dikkat çekici detayı ise Temmuz 2021'de yaşanmış. Amman'daki BRT (metrobüs) hattının işletmesi, şirkete "ihalesiz olarak" verilmiş. Bu gelişme, şirketin bölgedeki operasyonel gücünü ve yerel yönetimle kurduğu güven ilişkisini kanıtlar nitelikte. Gür-Sel'in küresel ayak izi bununla da sınırlı değil. 2023 yılında Almanya'nın Hamburg şehrinde kurulan "Gürsel Mobility GmbH" iştiraki ile Avrupa'da da personel taşıma hizmeti vermeye başlamış. Bu uluslararası başarı öyküsü, şirketin Türkiye'deki yerel algısıyla çarpıcı bir tezat oluşturuyor.

2. Sadece Bir Taşıma Şirketi Değil, 1.3 Milyar Liralık Bir 'Plaka' Portföy Yöneticisi

Gür-Sel Turizm'in iş modeli, sadece insan taşımaktan ibaret değil. Faaliyet raporu, şirketin aynı zamanda oldukça değerli bir varlık portföyünü yönettiğini gösteriyor. Bu varlıkların merkezinde ise Türkiye'de belediyeler tarafından sayısı sınırlandırılan ve bu nedenle taksi plakaları gibi ciddi bir yatırım değerine sahip olan "tahditli plakalar" yer alıyor.

30 Eylül 2025 tarihi itibarıyla Gür-Sel Turizm'in mülkiyetinde tam 927 adet tahditli plaka bulunuyor. Finansal tablolara göre bu plakalar, "Taşıt hat ve plakaları" adıyla maddi olmayan duran varlıklar kaleminde kayıtlı ve net defter değeri 1.307.949.948 TL'yi, yani 1.3 milyar lirayı aşıyor. Bu 927 plakadan oluşan portföyün coğrafi dağılımı da oldukça dikkat çekici; 554 adedi İstanbul'da bulunurken, geri kalanı Eskişehir, Kocaeli ve Samsun gibi stratejik şehirlere yayılmış durumda. Bu, şirketin sadece bir hizmet sağlayıcı değil, aynı zamanda Türkiye'nin en büyük metropollerinde değerli ve likit olmayan varlıkları yöneten bir portföy yöneticisi olduğunu kanıtlıyor.

3. Öğrenci Taşımacılığında 'Perakende' Devrimi: Her Veli Bir Müşteridir

Şirketin öğrenci taşımacılığına yaklaşımı, kurumsal personel servislerinden tamamen farklı ve oldukça yenilikçi bir felsefeye dayanıyor. Gür-Sel, bu alanda hizmet verdiği kurumu (okulu) değil, taşınan her bir öğrenci ve veliyi bireysel bir müşteri olarak kabul ediyor. Bu sıra dışı bakış açısı, faaliyet raporunda şu net ifadelerle vurgulanıyor:

Personel taşımacılığından farklı olarak taşınan her öğrenci ve veli bireysel olarak müşterimizdir. Kişi bazında ödeme yaparak, kişi bazında verdiğimiz hizmeti değerlendirmektedir. Bu yönüyle öğrenci taşımacılığı perakende bir hizmet felsefesiyle yönetilmektedir.

Bu "perakende felsefesi", aslında oldukça zekice kurgulanmış bir müşteri odaklılık stratejisi. Normalde bir B2B (işletmeden işletmeye) hizmet olarak görülebilecek bir alanı, her bir son kullanıcıyı merkeze alan bir perakende (B2C) hizmetine dönüştürüyor. Bu yaklaşım, şirketin müşteri memnuniyetini ve hizmet kalitesini birey bazında ölçmesine ve geliştirmesine olanak tanıyor.

4. İlerici Politikalar, Tamamı Erkek Yönetim Kurulu: Gür-Sel'in Kurumsal İkilemi

Faaliyet raporu, Gür-Sel Turizm'in insan kaynakları politikalarının ne kadar kapsamlı ve ileri görüşlü olduğunu detaylı bir şekilde anlatıyor. Şirket, politikalarında ayrımcılığı önlemeyi, çalışan haklarını korumayı ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı taahhüt ediyor. Özellikle "kadın-erkek fırsat eşitliğini güvence altına almayı ve kadın istihdamını arttırmayı" hedeflediğini açıkça belirtiyor.

Ancak bu ilerici politikalarla çelişen bir gerçek, raporun kurumsal bilgiler bölümünde dikkat çekiyor. Şirketin en üst karar alma organı olan Yönetim Kurulu'nda tek bir kadın üye bile bulunmuyor. Rapor bu durumu tereddütsüz bir şekilde şu cümleyle ifade ediyor:

Yönetim kurulunda kadın üye bulunmamaktadır.

Bu durum, şirketin en üst karar alma mekanizmasındaki mevcut yapıyı ortaya koysa da, raporun detayları daha incelikli bir tablo sunuyor: Kurumsal Yönetim Komitesi'nde bir kadın üyenin (Semahat Berre Berköz Yurttaş) görev alması, bu yöndeki değişimin filizlenmeye başladığının ancak henüz zirveye ulaşmadığının bir işareti olarak okunabilir. Bu, şirketin beyan ettiği değerler ile yönetim yapısı arasındaki şaşırtıcı ikilemi daha da düşündürücü kılıyor.

5. Sıfır Tolerans: Bir Yolsuzlukla Mücadele Mekanizmasının Detaylı Anatomisi

Bir faaliyet raporunda genellikle yüzeysel olarak geçiştirilen rüşvet ve yolsuzlukla mücadele politikaları, Gür-Sel'in raporunda şaşırtıcı bir derinlik ve ciddiyetle ele alınıyor. Şirket, bu konudaki kararlılığını ISO 37001:2016 Rüşvetle Mücadele Yönetim Sistemi sertifikasıyla belgelemiş durumda.

Rapor, sadece politika beyan etmekle kalmıyor, aynı zamanda bu politikaların nasıl uygulandığına dair detaylı bir yol haritası sunuyor. İç denetim departmanının hem "planlı denetimler" hem de ihbar ve şikayetlere istinaden "ani denetimler" gerçekleştirdiği belirtiliyor. Bir ihlal tespit edildiğinde ise adeta bir adli titizlikle işleyen bir disiplin süreci başlıyor. Süreç, ilgili kişiden "Savunma Talep Formu" ile yazılı savunma istenmesinden, savunma vermeyi reddeden personel için tanıklar huzurunda "Tebellüğden İmtina Tutanağı" tutulmasına kadar uzanan son derece ayrıntılı adımları içeriyor. İfadelerin şahitler huzurunda kayıt altına alınması gibi mekanizmalar, şirketin bu konudaki ciddiyetini ve şeffaflık taahhüdünü gösteriyor.

Sonuç

Gür-Sel Turizm'in faaliyet raporu, standart bir kurumsal belgenin ötesine geçerek, bir şirketin çok yönlü ve beklenmedik hikayesini anlatıyor. Rakamların ve tabloların arkasında, Ürdün'de metrobüs işleten küresel bir operatör, 1.3 milyar liralık plaka portföyü yöneten bir varlık yöneticisi, müşteri ilişkilerinde perakende felsefesini benimseyen bir yenilikçi ve kurumsal kültüründe ilginç ikilemler barındıran karmaşık bir yapı yatıyor.

Bu bulgular, bir şirketin gerçek kimliğinin genellikle kamuoyuna yansıyan yüzünden çok daha derin olduğunu hatırlatıyor. Bir dahaki sefere yolda bir Gür-Sel servisi gördüğünüzde, aklınıza sadece öğrenciler veya çalışanlar mı gelecek, yoksa Amman'daki bir metrobüs hattı ve milyar liralık plaka portföyü mü?

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski