🔴🇹🇷 #SANFM | Sanifoam Endüstri 2025/9 Bilanço Analizi | Finansal ve Operasyonel Sonuçlar 🧿

 


Satışlar Düştü, Kâr Uçtu: Sünger Devi Sanifoam Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 4 Gerçek

Giriş

Elinize aldığınız basit bir bulaşık süngerinin arkasında ne kadar karmaşık bir hikaye yatabilir? Çoğu zaman bu tür ürünler, olgunlaşmış ve yavaş ilerleyen sanayi kollarının birer sembolü gibidir. Ancak Sanifoam'ın hikayesi, bu varsayımı tamamen yıkıyor ve bize şunu gösteriyor: Operasyonel temellerde ustalık ile geleceğe yönelik cüretkâr stratejik hamleler birleştiğinde, en sıradan ürünlerin arkasında bile olağanüstü bir başarı öyküsü yatabilir.

1. Operasyonel Mükemmellik Dersi: Satışlar Düşerken Kâr Nasıl Fırlar?

Bir şirketin satış gelirleri düşerken kârlılığının fırlaması, iş dünyasında ender görülen bir finansal akrobasidir. Sanifoam, 2025'in ilk dokuz ayında, 2024'ün aynı dönemine kıyasla tam olarak bunu başardı. Şirketin hasılatı %5,09 azalırken, brüt kâr marjı %10,10 seviyesinden inanılmaz bir sıçramayla %35,12'ye yükseldi.

Ancak asıl etkileyici olan, şirketin temel operasyonel sağlığını gösteren faaliyet kâr marjındaki dönüşümdü. Sanifoam, bir önceki yılın aynı dönemindeki zarardan, bu dönemde %22,04'lük bir faaliyet kâr marjına ulaştı. Bu, sadece hammadde maliyetlerini kontrol etmekle kalmayıp, şirketin pazarlama ve yönetim gibi tüm operasyonel giderleri çıktıktan sonra ne kadar verimli çalıştığını gösterir. Zarardan, her 100 liralık satıştan 22 lira faaliyet kârı elde eden bir yapıya geçmek, olağanüstü bir geri dönüştür.

Peki, bu başarının sırrı neydi? Cevap, maliyet yönetimindeki ustalığında yatıyor: hammadde ve işçilik maliyetlerindeki artış hızının yavaşlaması ve döviz kurundaki yükselişin satış fiyatlarına daha etkin bir şekilde yansıtılabilmesi. Bu, pazarın zorluklarını stratejik bir avantaja çeviren, şirketin yönetimsel DNA'sını ve direncini ortaya koyan bir kontrol dersidir. Bu operasyonel mükemmellik, şirkete sadece mevcut fırtınaları atlatma gücü vermekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğe yönelik cesur adımlar atması için gereken finansal zemini de hazırlıyor.

2. Geleceğe Yapılan Dev Yatırım: Sanifoam'ın Gelecek On Yıl İçin Tasarısı

Sanifoam, bugünün kârını yarının endüstrilerine yatırarak geleceğin planını şimdiden çiziyor. Şirketin 12.600 m²'lik devasa yeni fabrika yatırımı, bu vizyonun en somut kanıtı. Bu yatırımın arkasında üç temel stratejik hedef bulunuyor:

  1. Bursa ve Çerkezköy'deki mevcut fabrikaları tek bir çatı altında birleştirerek verimliliği artırmak.
  2. Kendi ana hammaddelerini üreterek dışa bağımlılığı azaltmak ve maliyet kontrolünü güçlendirmek.
  3. Otomotiv sektörü için yeni bir üretim hattı ve savunma sanayiine yönelik ürünler geliştirmek üzere özel bir Ar-Ge tesisi kurmak.

Bu yatırım sadece bir inşaattan ibaret değil. Şirket, elektrikli araç (EV) batarya yalıtım ürünleri gibi yüksek teknolojili alanlara odaklanmış durumda. Bu stratejiyi desteklemek için 2025 yılında yapılan somut makine yatırımları arasında araç içi trim kaplamaları için 3000x2800 mm'lik bir termo pres, kesim otomasyonu için otomatik pres, izolasyon malzemeleri kesim kapasitesini artırmak için dikey CNC ve non-woven üretim kapasitesini artırmak için yeni bir üretim hattı bulunuyor. Bu, yarının endüstrilerine atılmış hesaplı bir adımdır.

3. Süngerden Daha Fazlası: Atığı Hazineye Çeviren İnovasyon

Sanifoam'ın operasyonel zekası, sürdürülebilirlik anlayışıyla birleştiğinde daha da anlam kazanıyor. Şirket, 2006'dan beri ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi sertifikasına sahip ve üretim atıklarının tamamını geri dönüştürüyor. Bu sadece bir çevre sorumluluğu değil, aynı zamanda akıllı bir iş stratejisidir.

Bu stratejinin en parlak örneği "Echobon" adlı ürün. Echobon, sünger atıklarının geri dönüştürülüp sıkıştırılmasıyla elde edilen, yüksek yoğunluklu ve çevre dostu bir yalıtım malzemesidir. Bu inovasyonla Sanifoam, bir maliyet kalemi olan atığı, katma değeri yüksek teknik bir ürüne, yani bir gelir kaynağına dönüştürüyor. Bu, ilk bölümde gördüğümüz maliyet yönetimi dehasının, ürün geliştirme ve sürdürülebilirlik alanındaki bir yansımasıdır. Şirketin bu konudaki kararlılığı, faaliyet raporundaki şu ifadelerle özetleniyor:

Sanifoam, bundan sonra da her adımda doğa ile her zaman dost kalacak, sürdürülebilir üretim felsefesine öncelik verecek ve bu hedeften en küçük bir sapma yapmadan yoluna devam edecektir.

4. Bir Sanayi Gücünü İnşa Eden Gazeteci

Her büyük şirketin arkasında ilham verici bir kurucu hikayesi bulunur ve Sanifoam'ınki de bu kuralı bozmuyor. Şirketin kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Yıldırım Ulkat'ın sanayicilikten önceki kariyeri, pek çok kişiyi şaşırtacak cinsten. Ulkat, 1980 ile 1987 yılları arasında profesyonel bir gazeteci olarak çalıştı.

1988'de kendi matbaa ve ajans işini kurarak girişimciliğe adım atan Ulkat, 1990 yılında Sanifoam'ın temellerini attı. Manşetlerden üretim hatlarına uzanan bu alışılmadık yol, gerçek vizyonun tek bir sektörle sınırlı olmadığını, fırsatları görme ve sarsılmaz bir kararlılıkla uygulama yeteneğinin her alana aktarılabileceğini kanıtlıyor.

Sonuç

Sanifoam'ın hikayesi, yüzeyde sıradan bir üreticinin çok ötesine geçiyor. Bu dört gerçek, şirketin başarısının tesadüf olmadığını, aksine bilinçli bir formülün sonucu olduğunu ortaya koyuyor: Operasyonel mükemmelliğe dayalı finansal disiplin (1), bu disiplinin sağladığı kaynakla geleceğin endüstrilerine yapılan cesur yatırımlar (2), maliyetleri gelire dönüştüren akıllı sürdürülebilirlik (3) ve tüm bunları yöneten sıra dışı bir kurucu vizyonu (4). Peki, gündelik hayatta kullandığımız daha nice ürünün arkasında, böylesine şaşırtıcı inovasyon ve hırs dolu hikayeler saklı olabilir mi?

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski