🔴🇹🇷 #HTTBT | Hitit Bilgisayar Hizmetleri 2025/9 Bilanço Analizi | Sadece Büyümüyor 🧿




Sunulan metinler, HİTİT BİLGİSAYAR HİZMETLERİ A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI'nın 30 Eylül 2025 tarihinde sona eren dokuz aylık ara hesap dönemine ait özet konsolide finansal tablolarını ve ilgili dipnotlarını içermektedir. Belgeler, şirketin finansal durum tablosunukâr veya zarar ve diğer kapsamlı gelir tablosunuözkaynaklar değişim tablosunu ve nakit akış tablosunu Türk Lirası (TL) cinsinden özetlemektedir. Dipnotlar, Grup’un yazılım çözümleri geliştirme alanındaki organizasyon yapısını, faaliyet konusunu, muhasebe politikalarını ve özellikle kur riski yönetimi gibi finansal risk faktörlerine ilişkin ayrıntılı açıklamaları sağlamaktadır. Ayrıca, ticari alacak ve borçlar, maddi ve maddi olmayan duran varlıklar, hasılatın ve satış maliyetlerinin dökümü gibi önemli kalemlerin detayları da mevcuttur.

------------------------

Rakamların Ötesi: Hitit Raporlarında Gözden Kaçan 4 Stratejik Hamle

Giriş

Finansal raporlar denince çoğumuzun aklına rakamlarla dolu, anlaşılması güç, sıkıcı tablolar gelir. Genellikle bu doğrudur da. Ancak bazen, o rakamların ve dipnotların arasına gizlenmiş, bir şirketin sadece bugünkü durumunu değil, geleceğe yönelik vizyonunu ve stratejisini anlatan bir hikaye bulursunuz. İşte Türkiye'nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Hitit'in son finansal ve faaliyet raporlarını incelerken tam da böyle bir hikayeyle karşılaştım. Bu yazıda, o raporlardan çıkardığım ve ilk bakışta gözden kaçabilecek dört şaşırtıcı ve etkileyici detayı sizlerle paylaşacağım.

--------------------------------------------------------------------------------

1. Sadece Büyümüyor, Kasasında Parayla Büyüyor

Bir teknoloji şirketinin hızla büyümesi beklenir, ancak Hitit'in büyüme performansını finansal disiplinle birleştirmesi, sektörde nadir görülen bir tablo çiziyor.

Şirketin yılın ilk dokuz ayındaki finansal sonuçları olağanüstü. Hasılat, bir önceki yılın aynı dönemine göre %54 artarak 781,8 milyon TL'den 1,2 milyar TL'ye yükselmiş. Net kâr ise %50'lik bir artışla 192 milyon TL'den 287,4 milyon TL'ye çıkmış.

Ancak asıl dikkat çekici nokta, bu hızlı büyümenin borçla finanse edilmiyor oluşu. İşin etkileyici yanı ise finansal tablolarda saklı: Hitit, finansal borçlarından daha fazla nakit ve finansal yatırıma sahip; yani 224 milyon TL'yi aşan bir "net nakit" pozisyonuna sahip.

Bu durum, teknoloji gibi rekabetin ve yatırım ihtiyacının yüksek olduğu bir sektörde oldukça nadirdir. Bu finansal disiplin, şirketin hem mevcut operasyonlarını borca dayanmadan güçlü bir şekilde yürüttüğünü hem de gelecekteki büyüme fırsatlarını değerlendirmek için ne kadar sağlam bir zemine sahip olduğunu açıkça gösteriyor.

--------------------------------------------------------------------------------

2. Türkiye'nin Sessiz ve Derinden İlerleyen Küresel Teknoloji Elçisi

Hitit'in ne kadar büyük bir küresel oyuncu olduğu, genellikle gözden kaçırılan bir başka önemli detay. Şirketin Faaliyet Raporu'na göre, Hitit'in 6 kıtada ve 51 ülkede tam 73 havayolu ve seyahat firmasıyla hizmet sözleşmesi bulunuyor. Bu, sadece bir yazılım satışı değil, aynı zamanda havayolu gibi kritik bir sektörün kalbinde yer alan karmaşık "Yolcu Hizmet Sistemleri", "Operasyonel Planlama" ve "Kargo" gibi çözümlerin ihracatı anlamına geliyor.

Bu küresel ayak izinin finansal tablolardaki yansıması ise daha da çarpıcı. 2025'in ilk dokuz ayında elde edilen 1,2 milyar TL'lik hasılatın tam 763 milyon TL'si, yani %63'ünden fazlası, yurtdışı satışlardan geliyor.

Bu veri, Hitit'in sadece yerel bir başarı öyküsü olmadığını, aynı zamanda Türkiye'den çıkan ve dünya devleriyle rekabet eden çok önemli bir yazılım ihracatçısı olduğunu kanıtlıyor. Türkiye merkezli bir şirketin gelirlerinin büyük çoğunluğunu yurt dışından elde etmesi, onun küresel pazardaki gücünü ve sessizce ilerleyen teknoloji elçiliği rolünü ortaya koyuyor.

--------------------------------------------------------------------------------

3. Bugünün Kârından Çok, Geleceğin Teknolojisine Yatırım Yapıyor

İşte raporlardaki belki de en şaşırtıcı karşılaştırma: Şirketin inovasyona ve Ar-Ge'ye verdiği önceliğin rakamsal kanıtı.

Finansal Rapor'a göre, şirketin 9 aylık net kârı 287,4 milyon TL. Bu, kendi başına oldukça başarılı bir rakam. Ancak asıl analiz, nakit akış tablosuna inildiğinde başlıyor. Burada şirketin stratejik önceliklerini net kârından daha iyi anlatan bir rakamla karşılaşıyoruz: Hitit, aynı 9 aylık dönemde, büyük ölçüde aktifleştirilen Ar-Ge ve yazılım geliştirme maliyetlerini içeren "maddi olmayan duran varlık alımı" için kasasından net olarak tam 545,2 milyon TL çıkarmış.

Bu rakamı doğru yorumlamak gerek: Hitit, yılın ilk dokuz ayında elde ettiği kârın neredeyse iki katını, geleceğin teknolojilerini geliştirmek için harcamış. Bu, kısa vadeli kârı maksimize etmek yerine, uzun vadeli liderlik hedefine ve kendi vizyonuna ne kadar sarsılmaz bir güven duyduğunun en net göstergesi. Şirket, kazandığından çok daha fazlasını geleceğe yatırıyor.

--------------------------------------------------------------------------------

4. "Oxygen" ile Havayolu Perakendeciliğini Yeniden Yazıyor

Peki, bir önceki bölümde bahsettiğimiz bu devasa Ar-Ge harcamaları nereye gidiyor? Cevap, şirketin geleceğini şekillendiren "Hitit Oxygen" projesinde saklı.

Geleneksel havayolu sistemleri (PSS), temel olarak sadece uçak bileti satmaya odaklıdır. Ancak sektör artık yolculara bilet değil, bütüncül bir seyahat deneyimi satmaya doğru evriliyor. Hitit, bu dönüşüme "Hitit Oxygen" adını verdiği Teklif ve Sipariş Yönetim Sistemi (OOMS) ile öncülük ediyor. Bu sistem, bir yolcunun uçak biletinin yanı sıra otel, transfer, tur gibi tüm seyahat ihtiyaçlarını tek bir "sipariş" altında birleştirmesini sağlıyor.

Bu projenin ölçeği ve başarısı, somut verilerle kanıtlanmış durumda. Travel Technology Research Limited (T2RL) gibi saygın bir araştırma kurumu, Hitit Oxygen'in halihazırda canlı ortamda kullanılan en kapsamlı OOMS çözümü olduğunu teyit etmiştir. Daha da etkileyicisi, bu sistem şimdiden 150 farklı uçuş rotasında günde 1 milyarı aşkın işlem hacmine ulaşmış durumda.

Faaliyet Raporu'ndaki şu ifade, projenin sektördeki yerini özetliyor:

"Bu lansman ile beraber Hitit Oxygen, an itibariyle sektörün en büyük çaplı OOMS projesi olarak hayata geçmiştir."

Bu proje, Hitit'in sadece mevcut teknolojileri satan bir tedarikçi olmadığını gösteriyor. Sektörün küresel standardizasyon kurumu olan IATA'nın "Havayolu Perakendeciliği Olgunluk Endeksi"ndeki liderliğini koruyan şirket, sektörün geleceğini aktif olarak şekillendiren bir inovasyon lideri konumunda.

--------------------------------------------------------------------------------

Sonuç

Finansal gücü, küresel erişimi, geleceğe yaptığı devasa yatırımlar ve sektörü dönüştüren inovasyon vizyonu... Bu dört madde, Hitit'in sadece bilançoda değil, aynı zamanda strateji haritasında da ne kadar güçlü bir yolda olduğunu gösteriyor. Rakamlar bazen sıkıcı olabilir, ama doğru okunduğunda bir şirketin geleceğe dair ne kadar heyecan verici bir hikaye yazdığını ortaya koyabilirler.

Bir sonraki seyahatinizde kullandığınız teknolojinin arkasında böyle bir vizyon olabileceğini hiç düşünmüş müydünüz?

------------------------

Türk Sivil Havacılığının Perde Arkası: Rakamlar ve Trendlerle 4 Çarpıcı Gerçek

Giriş: Uçuşun Ötesindeki Dünya

Havacılık denince çoğumuzun aklına seyahat, uçaklar ve pilotlar gelir. Ancak yolcu olarak deneyimlediğimiz bu dünyanın ardında, sektörün geleceğini şekillendiren çok daha karmaşık dinamikler yatıyor. Teknoloji, büyük veri ve stratejik finans gibi görünmez güçler, havayolu şirketlerinin rekabet gücünü, kârlılığını ve hatta hayatta kalma mücadelesini belirliyor. Bu makale, son dönemde yapılan akademik çalışmalar ve sektör raporlarına dayanarak Türk sivil havacılığının perde arkasındaki en şaşırtıcı ve etkili dört gerçeği gözler önüne seriyor.

--------------------------------------------------------------------------------

1. Dijitalleşme Sadece Bir Trend Değil, Doğrudan Kâr Demek

Dijitalleşmenin havayolu şirketleri için sadece bir modernleşme adımı olmadığı, doğrudan finansal sonuçlar doğuran stratejik bir zorunluluk olduğu kanıtlandı. Yakın zamanda Türk Hava Yolları, Pegasus ve TAV Havalimanları Holding üzerine yapılan akademik bir çalışma, bir şirketin "dijitalleşme skoru" ile finansal performansı arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Özellikle Aktif Kârlılık (ROA) ve Öz Sermaye Kârlılığı (ROE) gibi kritik göstergeler, dijital yatırımlardan doğrudan etkileniyor.

Çalışmanın en somut bulgularından biri şu: dijitalleşme skorundaki %10'luk (0.1 puanlık) bir artış, bir havayolu şirketinin Aktif Kârlılığında (ROA) yaklaşık %1.2'lik bir artışa karşılık geliyor. Bu bulgu, filo yatırımları ve operasyonel giderler gibi yüksek sermaye gerektiren havacılık endüstrisinde, verimliliği artıran her teknolojik adımın kâr hanesine doğrudan yansıdığını gösteriyor.

Aynı çalışma, yüksek borç/öz kaynak oranının ise performansı olumsuz etkilediğini tespit ediyor. Bu da bize, teknolojik yatırımların ancak dengeli bir finansal strateji ile birleştiğinde sürdürülebilir başarı getirebileceğini hatırlatıyor.

2. Kokpitin Arkasındaki Beyin: Bir Türk Teknoloji Devi Sessizce Sektörü Yönetiyor

Birçok yolcu farkında olmasa da, küresel havacılık sektörünün teknolojik altyapısını yöneten en önemli oyunculardan biri Türkiye'den çıkıyor. 1994 yılında kurulan Hitit, bugün dünya çapında havayolları ve seyahat acenteleri için yazılım çözümleri üreten bir teknoloji devi konumunda. Şirketin "Crane" markası altında sunduğu çözümler; biletleme ve rezervasyon gibi yolcu hizmet sistemlerinden (PSS) kargo operasyonlarına, ekip planlamasından gelir muhasebesine kadar bir havayolunun tüm kritik süreçlerini yönetiyor.

Bu başarının arkasındaki ilham verici hikayelerden biri, şirketin kurucu ortağı Fatma Nur Gökman'a ait. Programcılık kariyerine 1975'te başlayan Gökman, Türk Hava Yolları'nda uzun yıllar proje lideri ve müdürü olarak görev yaptıktan sonra emekli olup Hitit'i kurdu. Bugün Hitit, sadece mevcut sistemleri ayakta tutmakla kalmıyor, aynı zamanda sektörün geleceğini de şekillendiriyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'nin (IATA) yeni standartlarına uygun olarak geliştirdikleri "Hitit Oxygen" adlı Teklif ve Sipariş Yönetim Sistemi (OOMS), havayolu perakendeciliğinin geleceğini tanımlayan öncü teknolojilerden biri olarak kabul ediliyor.

3. Kriz Fırsat Doğurdu: Pandemi Sektörü Nasıl Geleceğe Işınladı?

COVID-19 pandemisi, havacılık sektörü için tarihin en yıkıcı krizlerinden biriydi. 2020 yılında sektörün küresel geliri %70 gibi rekor bir oranda düştü. Ancak bu derin kriz, aynı zamanda dijital dönüşüm için beklenmedik bir katalizör görevi gördü. Hayatta kalma mücadelesi veren havayolları ve havalimanları, teknolojiye adapte olma süreçlerini yıllar mertebesinde hızlandırdı.

Bu ivmelenmeyi en net gösteren trendler şunlar oldu:

  • Sağlık Pasaportu ve Aşı Vizesi: Seyahat kısıtlamalarını yönetmek için IATA Travel Pass gibi dijital sağlık doğrulama sistemleri hızla hayatımıza girdi. Bu uygulamalar, yolcuların aşı ve test bilgilerini güvenli bir şekilde havayolları ve devletlerle paylaşmasını sağladı.
  • Temassız Teknoloji: Fiziksel teması en aza indirmek amacıyla check-in, ödeme, güvenlik geçişi ve uçağa biniş gibi süreçlerde temassız teknolojilerin kullanımı standart hale geldi. Self-servis bagaj teslim kioskları ve biyometrik geçiş sistemleri yaygınlaştı.
  • Esneklik: Belirsizlik ortamında yolcu güvenini yeniden kazanmak isteyen havayolları, çok daha esnek biletleme ve iptal politikaları benimsemek zorunda kaldı. Bu değişim, dijital kanallar üzerinden yönetilen dinamik bir müşteri ilişkileri modelini zorunlu kıldı.

Bu zorunlu teknolojik sıçrama, ilk bölümde bahsedilen finansal prensibin canlı bir kanıtı oldu: dijital olarak adapte olabilen şirketler, krizden daha dayanıklı çıkmak için en doğru pozisyonu almıştı. Zorunluluktan doğan bu yenilikler, kalıcı hale gelerek yolcu deneyimini geri dönülmez bir şekilde daha dijital bir modele taşıdı.

4. Geleceğin Rotası: Veri Bilimi ve Yeşil Teknolojiler

Havacılığın geleceği iki temel eksen üzerinde şekilleniyor: veri ve sürdürülebilirlik. Havayolları artık sadece insan ve yük taşımıyor; aynı zamanda devasa miktarda veri üretiyor ve işliyor. Büyük Veri (Big Data), Yapay Zekâ (AI) ve Makine Öğrenmesi (ML) gibi teknolojiler, kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleri yaratmak, dinamik fiyatlandırmayı optimize etmek ve ek hizmet satışlarını (cross-selling) artırmak için kullanılıyor. İkinci bölümde tanıttığımız yerli teknoloji devi Hitit, geleceğin bu iki kritik trendinde de başrolü oynuyor. Şirket, Tazi Bilişim Teknolojileri A.Ş. ile yaptığı stratejik işbirliğiyle, havayolu koltuk ve ek hizmetlerinin fiyatlarını Yapay Zekâ ve Derin Öğrenme algoritmalarıyla dinamik olarak belirleyen sistemler geliştiriyor.

Geleceğin diğer kritik gündem maddesi ise sürdürülebilirlik. Küresel havacılık paydaşları, 2050 yılına kadar "net sıfır karbon emisyonu" hedefine ulaşma taahhüdünde bulundu. Bu iddialı hedef, yeşil teknolojilere ve verimli operasyonlara yapılan yatırımları zorunlu kılıyor. Türk teknoloji firmaları bu dönüşümde de aktif rol alıyor. Örneğin, Hitit'in "Crane CA" modülü, havayollarının karbon salınımlarını uluslararası standartlara göre takip edip raporlamasına olanak tanıyarak sektörün yeşil dönüşümüne doğrudan katkı sağlıyor.

--------------------------------------------------------------------------------

Sonuç: Bir Sonraki Uçuşunuzda Neyi Düşüneceksiniz?

Gördüğümüz gibi, sivil havacılık sektörü uçaklardan ve rotalardan çok daha fazlasını barındıran, teknoloji ve veriyle yönetilen son derece karmaşık bir endüstri. Dijitalleşmenin kârlılığı doğrudan etkilemesinden pandemiyle hızlanan teknolojik devrime, perde arkasındaki yerli teknoloji devlerinden sürdürülebilirlik hedeflerine kadar sektör, sürekli bir dönüşüm içinde.

Peki, bir sonraki seyahatinizde uçağınıza binerken, biletinizin fiyatını belirleyen yapay zekayı veya uçuşunuzun karbon ayak izini hesaplayan Türk yazılımını düşünecek misiniz?

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski