Sabancı’nın Büyük Oyunu: 2025 Raporlarından Çıkan ve Dönüşümü Anlatan 5 Gerçek
Giriş: Kuru Rakamların Ötesindeki Hikaye
Kurumsal faaliyet raporları, genellikle rakamlarla dolu, yoğun ve anlaşılması zor belgeler olarak bilinir. Analistler olarak bizler, manşet rakamların ötesine geçerek altta yatan stratejik anlatıyı ortaya çıkarmayı hedefleriz. Hacı Ömer Sabancı Holding'in 2025 yılı ilk dokuz aylık raporlarında bu anlatı, derin ve riskli bir yeniden icat hikayesidir. Bu belgeler, rakamların ötesinde, Holding'in köklü bir dönüşümden geçtiğini, yeni liderlerle geleceğe yürüdüğünü ve kısa vadeli kârlılığı feda etme pahasına yeni ekonomiye yönelik yüksek riskli ve uzun vadeli bir bahse girdiğini gösteren önemli ipuçları barındırıyor. Bu yazının amacı, bu yoğun raporların satır aralarından en şaşırtıcı ve etkili beş çıkarımı damıtarak sizlere sunmaktır. Gelin, bu keşif yolculuğuna birlikte çıkalım.
--------------------------------------------------------------------------------
1. Zirvede Deprem: Çeyrek Asırlık Liderlik Değişiyor
Sabancı Holding, 2025 yılında zirve yönetiminde adeta bir devir teslim yaşadı. Bu değişim, topluluğun stratejik yöneliminde yeni bir dönemin başlangıcını haber veren bir çifte darbe niteliğindeydi. İlk olarak, 2004 yılından bu yana yirmi yılı aşkın bir süredir Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Güler Sabancı, 27 Mart 2025'teki Olağan Genel Kurul ile görevinden ayrılarak bir dönemi kapattı. Yerine, Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye olarak Hayri Çulhacı atandı. Bu tarihi değişimin hemen ardından ikinci bir hamle geldi: 31 Mayıs 2025 itibarıyla CEO Cenk Alper görevinden ayrıldı ve 1 Haziran 2025'ten itibaren yerine, enerji iş kolundaki başarılarıyla tanınan Kıvanç Zaimler getirildi. Bu kadar kısa sürede hem Yönetim Kurulu Başkanı'nın hem de CEO'nun değişmesi, Sabancı Topluluğu'nun geleceğe yönelik stratejilerinde radikal bir yenilenmeye gittiğinin en net işareti olarak okunmalıdır.
Bu yeni liderlik ekibi, karmaşık bir finansal tablo devraldı; öyle bir tablo ki, cirodaki artış, aslında yeni yönetimin şimdi hızlandırmakla görevli olduğu stratejik kaymaların doğrudan bir sonucu olan önemli temel baskıları maskeliyor.
--------------------------------------------------------------------------------
2. Büyüyen Ciro, Eksiye Düşen Kâr: Rakamlar Ne Anlatıyor?
Holding'in finansal tabloları, ilk bakışta çelişkili görünen ancak derinlemesine incelendiğinde Holding’in stratejik dönüşümünü yansıtan bir tablo sunuyor. 30 Eylül 2025 itibarıyla Sabancı Holding'in konsolide gelirleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre %2 artarak 846,8 milyar TL'ye ulaştı. Ancak bu ciro artışına rağmen, Holding aynı dönemde ana ortaklık paylarına düşen 788,7 milyon TL'lik bir konsolide net zarar açıkladı. Bu paradoksu anlamanın anahtarı, manşet rakamlarda değil, Holding’in temel segmentlerinin performansında yatıyor. Raporlar, Enerji Grubu’nun kombine faaliyet kârının geçen yıla göre %11 arttığını ve 1,2 milyar TL'lik net zarardan 7,8 milyar TL'lik net kâra geçtiğini gösteriyor. Bu güçlü performans, Malzeme Teknolojileri Grubu’nun yaşadığı zorluklarla tam bir tezat oluşturuyor. Bu grupta net kâr, geçen yılki 5,4 milyar TL seviyesinden 2,2 milyar TL'ye geriledi. Bu düşüşte, Kordsa'nın Endonezya'daki tesisini vuran sel felaketinin "lastik güçlendirme iş kolu" üzerindeki olumsuz etkisi önemli bir rol oynadı. Dolayısıyla, mevcut kârsızlığı operasyonel bir başarısızlık olarak değil, bilinçli ve büyük ölçekli bir yatırımın finansal yansıması olarak görmek gerekiyor.
Mevcut kârsızlığı anlamanın anahtarı operasyonel bir başarısızlıkta değil, bilinçli ve büyük ölçekli yatırımlarda yatmaktadır. Bunların en iddialısı ise Amerikan yenilenebilir enerji pazarına yapılan yüz milyonlarca dolarlık hamledir.
--------------------------------------------------------------------------------
3. Geleceğe Yönelik Dev Adım: ABD'nin Güneş Enerjisine Milyonlarca Dolarlık Yatırım
Sabancı Topluluğu, "yeni ekonomiye odaklı büyüme" ve "sürdürülebilirlik" hedeflerini somut ve cesur adımlarla destekliyor. Bu stratejinin en iddialı örneği, %100 bağlı ortaklığı Sabancı İklim Teknolojileri A.Ş. üzerinden ABD'nin yenilenebilir enerji pazarına yapılan devasa yatırımdır. Holding, ABD'deki iştiraki Sabancı Renewables Inc. aracılığıyla Teksas eyaletinde Pepper Solar Farm ve Lucky 7 Solar Farm isimli iki büyük güneş enerjisi santrali projesini satın alarak bu alandaki küresel ayak izini güçlendirdi. Bu son yatırımlarla birlikte şirketin ABD'deki toplam yenilenebilir enerji portföyü 790 MW'a ulaşacak. Bu, Holding'in sadece Türkiye'de değil, küresel ölçekte de enerji dönüşümünde ne kadar ciddi bir rol oynamak istediğini gösteren stratejik bir hamledir. Holding, bu kararlılığını Sabancı İklim Teknolojileri için yaptığı belirleyici sermaye tahsisiyle pekiştirdi: bugüne kadar 238,8 milyon USD ödenmiş olup, 2027 sonuna kadar 154,4 milyon USD daha ek yatırım yapılması onaylanarak toplam stratejik taahhüt yaklaşık 393 milyon USD'ye çıkarılmıştır.
Üst düzeydeki bu liderlik değişimi sadece sembolik değildi; aynı zamanda Holding'in odağını keskinleştirmek ve eski siloları yıkmak üzere tasarlanmış derin bir organizasyonel yeniden yapılanmanın katalizörü oldu.
--------------------------------------------------------------------------------
4. Sadece Liderler Değil, Yapı da Değişiyor: Holding Neden Kendini Yeniden İcat Ediyor?
Sabancı'daki dönüşüm rüzgarları sadece tepe yönetimle sınırlı kalmıyor; Holding, organizasyonel yapısını da kökten değiştirerek daha çevik ve odaklı bir modele geçiyor. Bu, üst düzey liderlik değişiminin sadece kozmetik bir hamle olmadığını, aynı zamanda derin bir stratejik yeniden yapılanmanın başlangıcı olduğunu gösteriyor. 30 Nisan 2025'te "Mobilite Çözümleri Grup Başkanlığı" yapılanmasının sona erdirilmesi, bu yaklaşımın en somut örneğidir. Portföy yönetimi perspektifinden bakıldığında bu karar, Brisa gibi mobiliteyle ilişkili varlıkları daha geniş bir malzeme teknolojileri odağına entegre ederken, perakende devleri Teknosa ve Carrefoursa'yı daha iyi bir denetim için merkezi bir Strateji ve İş Geliştirme grubu altında konsolide etme amacı taşıyor. Benzer şekilde, 20 Haziran 2025'te "Dijital Grup Başkanlığı"nın yeniden yapılandırılarak doğrudan CEO'ya bağlanması, yüksek öncelikli Enerji iş koluyla sinerjiyi hızlandırmaya yönelik stratejik bir hamledir. Bu adımlar, Holding'in hantal yapılardan kurtulup "ana işlerin büyütülmesi ve yeni büyüme platformlarına yatırım" hedefine daha sıkı sarıldığının bir yansımasıdır.
--------------------------------------------------------------------------------
5. Devlerin de Ayağı Takılır: Sel Felaketi ve Rekabet Soruşturmaları
Raporlar, Sabancı gibi bir sanayi devinin bile aynı anda birden fazla cephede ne tür zorluklarla mücadele etmek zorunda kalabileceğini somut örneklerle ortaya koyuyor. Bunlardan ilki, Kordsa'nın Endonezya'daki bağlı ortaklığı PT Indo Kordsa'nın üretim tesislerini vuran ve üretimi geçici olarak durduran sel felaketidir. Bu olay, küresel operasyonların taşıdığı öngörülemeyen risklere dair çarpıcı bir örnek teşkil ederken, krizin yönetildiğini gösteren detaylar da sunuyor: Mayıs ayında Polyester iplik tesisi, Haziran ayında ise Nylon iplik tesisi kademeli olarak yeniden üretime geçti. İkinci olarak, hem Carrefoursa hem de Teknosa hakkında Rekabet Kurumu tarafından soruşturma açılması, perakende sektöründeki yoğun rekabetin ve yasal düzenlemelerin şirketler üzerindeki baskısını gözler önüne seriyor. Bu iki farklı zorluk, Sabancı büyüklüğündeki bir yapının dahi hem doğal afetler gibi beklenmedik krizlerle hem de karmaşık yasal süreçlerle aynı anda başa çıkma ve dayanıklılık gösterme gerekliliğini vurguluyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Sonuç: Dönüşüm Rüzgarları
Bu beş gerçek, durağan bir devin değil, hesaplanmış ve zaman zaman sancılı bir metamorfozun sancılarını çeken köklü bir kurumun resmini çiziyor. Holding, yarının ekonomisindeki liderlik konumu için bugünün kesinliğini proaktif bir şekilde feda ediyor. Yeni liderlik vizyonu, geleceğin ekonomisine yapılan cesur yatırımlar, daha çevik bir yapıya kavuşma çabası ve bu yolda karşılaşılan zorluklar, Holding'in önümüzdeki yıllardaki kaderini şekillendirecek temel dinamikleri oluşturuyor. Geriye ise şu kritik soru kalıyor: "Peki, atılan bu cesur adımlar ve yaşanan bu köklü değişimler, Sabancı Topluluğu'nu önümüzdeki on yılda nasıl bir geleceğe taşıyacak?"