🔴🇹🇷 #HATEK | Hateks Hatay Tekstil İşletmeleri 2025/9 Bilanço Analizi | Defterde Kâr, Gerçekte Zarar 🧿


 


Bilanço Analizi (Mio TL)



Bir Faaliyet Raporunun Perde Arkası: Hateks'in Rakamlarında Saklı 5 Şaşırtıcı Gerçek

Kurumsal faaliyet raporları, genellikle rakamlarla dolu, yoğun ve anlaşılması zor belgeler olarak görülür. Çoğu zaman bu doğrudur. Ancak bazen bu rakamların ve tabloların ardında, bir şirketin stratejisini, karşılaştığı zorlukları ve en önemlisi karakterini ortaya koyan ilgi çekici hikayeler saklıdır. Hateks'in 2025 yılı 9 aylık faaliyet raporu da tam olarak böyle bir hikaye anlatıyor. İlk bakışta karmaşık görünen bu raporun satır aralarını okuduğunuzda, şaşırtıcı gerçeklerle karşılaşıyorsunuz. İşte o rapordan çıkardığımız en şaşırtıcı beş nokta.

--------------------------------------------------------------------------------

1. Operasyonel Zarara Rağmen Gelen 'Muhasebe Kârı' Paradoksu

Raporun başında yer alan Yönetim Kurulu mesajı, oldukça olumlu bir hava çiziyor. Şirketin, 2025 yılının ilk 9 ayında gerçekleştirdiği ihracatla ülke ekonomisine yaklaşık 14.350.000 USD katkı sağladığı ve geleceğe güvenle baktığı belirtiliyor. Bu mesaj, yatırımcılara ve paydaşlara güçlü bir duruş sergilendiğini gösteriyor.

Ancak, mali tablolara indiğinizde bu olumlu tabloyla çelişen bir gerçekle karşılaşıyorsunuz: Şirket, aynı dönemde ana faaliyetlerinden (Esas Faaliyet Karı/Zararı) tam olarak 206.404.589 TL zarar etmiş. Peki, ana operasyonlarından bu denli büyük bir zarar eden bir şirket, nasıl oluyor da raporun sonunda 51.474 TL gibi sembolik de olsa bir net kâr açıklayabiliyor? Cevap, yüksek enflasyonlu ekonomilerde uygulanan Türkiye Muhasebe Standartları'nda (TMS 29) saklı. Şirket, bu standart gereği finansal tablolarına 370.236.137 TL'lik "Net Parasal Pozisyon Kazancı" yansıtmış. Bu kalem, şirketin operasyonel bir başarısından çok, enflasyonist ortamda parasal varlık ve yükümlülüklerinin yeniden değerlenmesinden kaynaklanan bir muhasebe düzeltmesidir. Bu durum, şirketin kârlılığının operasyonel verimlilikten değil, tamamen bir muhasebe tekniğinden geldiğini göstermesi açısından oldukça şaşırtıcı bir paradoks sunuyor.

2. Defterde Kâr, Gerçekte Zarar: İptal Edilen Temettünün Ardındaki Hikaye

Şirketin finansal raporlamasındaki bir diğer ilginç ikilem ise kâr dağıtım kararında ortaya çıkıyor. Faaliyet raporuna göre, şirketin yasal kayıtlara göre hazırlanmış 31.12.2024 tarihli bilançosunda 8.594.531,27 TL dağıtılabilir kârı bulunuyor. Bu, teorik olarak hissedarlara temettü dağıtılabileceği anlamına geliyor.

Ancak aynı rapor, Sermaye Piyasası mevzuatına göre hazırlanan ve bağımsız denetimden geçmiş bilançoda ise 179.940.078 TL dönem net zararı olduğunu belirtiyor. Bu iki farklı raporlama standardı arasındaki büyük fark, şirketi bir karar aşamasına getiriyor. Yönetim Kurulu, piyasalardaki dalgalanma, ekonomik belirsizlikler ve deprem felaketinin olası etkilerini gerekçe göstererek yasal olarak kâr dağıtma imkanı varken bu hakkı kullanmamış ve kârı şirket bünyesinde tutma kararı almıştır. Bu karar, şirketin operasyonel gerçekliği ön planda tutan ihtiyatlı bir finansal yönetim anlayışı benimsediğini ve zorlu ekonomik koşullarda nakit akışını korumayı önceliklendirdiğini gösteren önemli bir detaydır.

3. Piyasa Değeri, Varlık Değerinin Neden Gerisinde?

Faaliyet raporu, şirketin sahip olduğu somut varlıkların değerine ilişkin önemli bilgiler içeriyor. Rapora göre, şirketin tekstil fabrikasının ekspertiz değeri 852 Milyon TL, üretim dışı gayrimenkullerinin ekspertiz değeri ise 507 Milyon TL olarak belirtilmiş. Bu iki kalem tek başına 1,3 Milyar TL'nin üzerinde bir varlık değerine işaret ediyor.

Finansal tablolara baktığımızda ise 30.09.2025 itibarıyla şirketin toplam varlıklarının 3,27 Milyar TL ve toplam özkaynaklarının (şirketin defter değeri) 1,78 Milyar TL olduğunu görüyoruz. Bu güçlü varlık yapısına karşın, aynı tarih itibarıyla şirketin borsadaki piyasa değeri grafikte 1,021 Milyar TL olarak yer alıyor. Bu durum, piyasanın, şirketin güçlü varlık tabanına rağmen operasyonel kârlılıktaki zorlukları ve ana faaliyetlerinden zarar etmesini daha fazla önemsediğini gösteriyor. Yatırımcıların, şirketi defter değerinin oldukça altında fiyatlaması, operasyonel performansın varlık değerinden daha belirleyici olduğu yönünde piyasanın temkinli bir duruş sergilediğini ortaya koyuyor.

4. Finansal Zorluklara Rağmen Topluma Adanmışlık

Bir şirketin karakteri, sadece kâr ettiği zamanlarda değil, zorlandığı dönemlerde de sergilediği tutumla ölçülür. Hateks, 2025 yılının ilk 9 ayında karşılaştığı operasyonel zorluklara ve açıkladığı zarara rağmen sosyal sorumluluk projelerine ara vermemiş.

Rapor, bu dönemde toplam 610.866 TL'lik bağış ve yardım yapıldığını detaylandırıyor. Bu bağışlar arasında depremde zarar gören bir vatandaşın protez tedavisi için yapılan 20.000 TL'lik yardım, Rotary Kulübü'ne yapılan 25.000 TL'lik destek ve Koç Üniversitesi'ne Eğitim Desteği için yapılan 565.866 TL'lik önemli bağış öne çıkıyor. Şirketin finansal olarak zor bir dönemden geçerken bile topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmesi, sadece bilançolara odaklanmadığını, içinde bulunduğu topluma değer verdiğini gösteren güçlü bir kanıt niteliğinde.

5. Depremin Yaralarını Saran Yatırım: Yıkımın Ortasında Büyüme

Raporun en etkileyici detaylarından biri, şirketin büyük deprem felaketinin merkez üslerinden biri olan Hatay'da faaliyet gösteriyor olması. Şirketin merkezi ve fabrikası, felaketten en çok etkilenen bölgede bulunuyor. Böyle bir yıkımın ortasında bir şirketin ayakta kalması bile başlı başına bir başarıyken, Hateks sadece hayatta kalmakla yetinmemiş.

Raporda şu ifade yer alıyor: "Deprem sonrası sürecini hızlı bir şekilde tamamlama gayreti ile sonuca vardıran şirketimiz bünyesine ek olarak kullanım alanı 2.000 m2 kapalı alan olmak üzere iplik boya tesisini tamamlamış ve faaliyet sürecine başlamıştır." Bu yatırım, felaketin yarattığı zorlu koşullar altında şirketin sadece toparlanma değil, aynı zamanda büyüme ve geleceğe yatırım yapma azmini de ortaya koyuyor. Bu, hem şirket için stratejik bir hamle hem de bölge ekonomisi için önemli bir umut ve dayanıklılık sembolüdür.

--------------------------------------------------------------------------------

Sonuç

Sonuç olarak, Hateks'in 9 aylık faaliyet raporu, rakamların ötesinde bir şirketin ruhunu, değerlerini ve dayanıklılığını nasıl yansıtabileceğinin somut bir örneğini sunuyor. Bu rapor; operasyonel zorluklar, stratejik finansal kararlar, toplumsal sorumluluk ve kriz anında gösterilen liderliğin iç içe geçtiği karmaşık bir tablo çiziyor. Bu tablo, bize şu soruyu sorma fırsatı veriyor: "Bir şirketin gerçek değeri bilançosunda mı, yoksa zor zamanlarda gösterdiği karakterde mi yatar?"

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski