| 2024/09 | 2025/09 | Yıllık % | |
|---|---|---|---|
| Net Satışlar | 1,822.69 | 1,353.73 | -25.73 |
| Satışların Maliyeti | 1,361.48 | 844.25 | -37.99 |
| Brüt Kar/Zarar | 461.21 | 509.48 | 10.47 |
| Faaliyet Giderleri | 238.49 | 258.56 | 8.42 |
| FAVÖK | 270.18 | 295.22 | 9.27 |
| Net Kar/Zarar | 68.84 | 4.97 | -92.79 |
| 2024/09 | 2025/09 | % | |
|---|---|---|---|
| Hazır Değerler | 437.75 | 359.79 | -17.81 |
| Aktifler | 2,728.08 | 3,868.34 | 41.80 |
| Toplam Borçlar | 950.42 | 1,556.30 | 63.75 |
| Net Borç | -318.31 | 137.29 | a.d. |
| Özkaynaklar | 1,777.66 | 2,308.30 | 29.85 |
Bir Türk Teknoloji Devi Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 5 Çarpıcı Gerçek
Giriş: Raporların Ardındaki Sır Perdesi
Savunma sanayii şirketleri denince akla genellikle kapalı kapılar, anlaşılması güç projeler ve ketum yöneticiler gelir. Bu şirketlerin finansal raporları ise çoğu zaman sıradan bir okuyucu için rakam yığınlarından ve teknik jargondan ibarettir. Ancak bazen, bu resmi belgelerin satır aralarında, bir şirketin ruhunu, stratejisini ve geleceğini ele veren paha biçilmez ipuçları saklıdır.
Borsa İstanbul'da işlem gören SDT Uzay ve Savunma Teknolojileri'nin son dönem faaliyet raporları da tam olarak böyle bir Hazine sandığı. Bu raporlar, şirketin sadece bilançodan ibaret olmadığını, aksine şaşırtıcı derecede dinamik, zekice kurgulanmış ve hırslı bir yapıyı ortaya koyuyor. Sıkıcı tabloların ve resmi metinlerin ardına gizlenmiş, şirketin DNA'sını ve geleceğini şekillendiren en çarpıcı 5 gerçeği sizin için derledik.
--------------------------------------------------------------------------------
1. Demir Yumrukla Yönetim: Halka Açık Bir Şirkette Mutlak Kontrolün Formülü
SDT, halka açık bir şirket. Bu durum, teoride, yönetimin hissedarlar arasında dağıldığı anlamına gelir. Ancak pratikte durum hiç de öyle değil. Şirketin kurucu ortağı Mehmet Dora, zekice tasarlanmış bir hisse yapısıyla yönetim üzerinde mutlak bir kontrol mekanizması kurmuş durumda. Formül basit ama etkili:
- İki Sınıf Hisse: Şirket sermayesi, A ve B grubu olmak üzere iki tip paya bölünmüş. Asıl güç, imtiyazlı yani özel haklara sahip A grubu paylarda yatıyor.
- Asimetrik Oy Hakkı: Genel Kurul toplantılarında her bir B grubu pay sahibinin sadece 1 oy hakkı varken, her bir A grubu pay sahibinin tam 5 oy hakkı bulunuyor.
- Yönetim Kurulu Hakimiyeti: Yönetim Kurulu en az 5 üyeden oluşuyor ve bu üyelerin yarısı, imtiyazlı A grubu pay sahiplerinin önerdiği adaylar arasından seçilmek zorunda.
Peki sonuç ne? Sermayenin %63,11'ine sahip olan Mehmet Dora, aynı zamanda imtiyazlı A grubu payların tamamını elinde bulunduruyor. Bu sayede hem oy üstünlüğüyle hem de yönetim kurulundaki kilit koltuklarla şirket üzerindeki hakimiyetini perçinliyor. Bu yapı, Borsa'da şeffaflık arayan yatırımcılar için bir soru işareti olsa da, kurucu vizyonunun sulandırılmadan, kararlı bir şekilde uygulanmasının da garantisidir.
2. Sessiz Sedasız Bir Dünya Devi: SDT'yi Global Elitler Arasına Sokan Gizli Başarı
Bir şirketin kalitesini sadece ürettiği ürünler değil, aynı zamanda o ürünleri ortaya çıkaran süreçlerin kalitesi belirler. SDT, bu alanda o kadar büyük ve sessiz bir başarıya imza atmış ki, bu onu doğrudan küresel bir elit kulübüne sokuyor. Şirket, uluslararası alanda en prestijli süreç olgunluk modellerinden biri olan Entegre Yetenek Olgunluk Modeli (CMMI) v2.0 değerlendirmesini başarıyla tamamladı.
Bu değerlendirme sonucunda SDT, hem Geliştirme (Development-DEV) hem de Tedarikçi Yönetimi (Supplier Management-SPM) alanlarında Seviye-3 (Level-3) olgunluğuna ulaştı. Bu kulağa teknik bir detay gibi gelebilir, ancak şirketin kendi raporundaki şu ifade, başarının boyutunu gözler önüne seriyor:
Söz konusu iki alanda birden belirtilen olgunluğu yakalayan dünyada üçüncü, Türkiye’de ise ikinci şirket olma ayrıcalığını kazandık.
Bu sertifikasyon, SDT'nin sadece dünya standartlarında ürünler geliştirmediğini, aynı zamanda bu ürünleri geliştirme ve tedarik zincirini yönetme süreçlerinde de dünyanın en iyileri arasında yer aldığını kanıtlayan somut bir belgedir.
3. Ulusal Hırs Rüzgarıyla Yükseliş: Türkiye'nin Büyüyen Savunma Bütçesi
Hiçbir şirket bir vakum içinde büyümez. Özellikle savunma sanayii gibi stratejik bir sektörde, faaliyet gösterdiğiniz pazarın dinamikleri hayati önem taşır. SDT'nin arkasında ise son yıllarda muazzam bir ivme kazanan ulusal bir irade ve bu iradenin beslediği devasa bir bütçe bulunuyor. Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) verileri bu durumu net bir şekilde ortaya koyuyor:
- Türkiye'nin savunma harcamaları 2023 yılında 15,8 milyar USD ile dünyada 22. sırada iken, sadece bir yıl sonra, 2024'te %58’lik devasa bir artışla 25 milyar USD'ye fırlayarak 17. sıraya yükseldi.
- Bu büyüme sadece iç pazarda değil, ihracatta da kendini gösteriyor. Türkiye'nin Savunma ve Havacılık Sanayii ihracatı, 2025'in ilk 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %39,27 artarak 5.9 milyar USD seviyesine ulaştı.
Bu rakamlar, SDT gibi teknoloji odaklı savunma şirketlerinin büyümesi için ne kadar güçlü bir "arka rüzgar" estiğini gösteriyor. Şirket, sadece kendi yetenekleriyle değil, aynı zamanda Türkiye'nin ulusal stratejisinin ve artan küresel iddiasının bir parçası olarak yükseliyor.
4. Stratejinin Gizli Motoru: Devlet Teşviklerinin Rolü
SDT'nin finansal başarısının ve Ar-Ge'ye yaptığı yoğun yatırımın arkasındaki en önemli, ancak en az bilinen faktörlerden biri de devlet tarafından sağlanan cömert vergi teşvikleri. Şirket, "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu" kapsamında faaliyet göstermenin getirdiği çok ciddi avantajlardan faydalanıyor.
En çarpıcı teşvik şüphesiz kurumlar vergisi alanında. Şirketin, teknoloji geliştirme bölgesindeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar, 31 Aralık 2028 tarihine kadar Kurumlar Vergisi'nden %100 istisna. Bu, şirketin kârının önemli bir bölümünü vergi olarak ödemek yerine doğrudan operasyonlarına ve yeni projelere yatırabilmesi anlamına geliyor.
Bununla da kalmıyor. Şirket, Borsa İstanbul'da halka arz edilmiş olması nedeniyle kurumlar vergisi oranında 5 yıl süreyle ek olarak 2 puanlık bir indirimden daha faydalanıyor. Bu vergi avantajları, SDT'nin Ar-Ge'ye daha fazla kaynak ayırmasına, uluslararası pazarlarda daha rekabetçi fiyatlar sunmasına ve büyümesini sürdürülebilir kılmasına olanak tanıyan gizli bir motor görevi görüyor.
5. Büyüme Sadece Organik Değil: Stratejik Satın Alma Hamlesi
SDT'nin büyüme stratejisi, sadece yeni projeler kazanmak ve mevcut ürünlerini satmakla sınırlı değil. Şirket, yetenek setini ve üretim kabiliyetlerini genişletmek için stratejik satın almalar yapmaktan da çekinmiyor. Bu yaklaşımın en somut örneği, yakın zamanda gerçekleştirdiği önemli bir hamle oldu.
SDT, 28 Ağustos 2025 tarihinde BKM Bursa Kalıp Merkezi Metal Form Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin %95 hissesini 171.810.824 TL karşılığında satın aldı. Peki bu satın alma neden bu kadar önemli? BKM Bursa Kalıp'ın ana faaliyet alanı "savunma, havacılık ve otomotiv sektörü için hassas parça imalatı, kalıp üretimi ve satışı".
Bu hamle, SDT'nin dikey entrasyon yoluyla üretim kabiliyetlerini güçlendirdiğini gösteriyor. Artık şirket, sadece yüksek teknoloji yazılım ve elektronik sistemler tasarlayıp üretmekle kalmıyor, aynı zamanda bu sistemlerin ihtiyaç duyduğu hassas mekanik parçaların üretiminde de söz sahibi oluyor. Bu, şirketin tedarik zinciri üzerindeki kontrolünü artıran ve onu daha komple çözümler sunabilen bir oyuncu haline getiren stratejik bir adımdır.
--------------------------------------------------------------------------------
Sonuç: Kurucunun Vizyonu ve Kurumsal Gelecek
Bu beş gerçek, birbirinden bağımsız olmaktan çok, birbirini besleyen bir başarı motorunun parçalarıdır. Kurucunun mutlak kontrolü (Gerçek 1), devlet teşviklerinin sağladığı finansal esneklik (Gerçek 4) ile birleştiğinde, şirketin BKM gibi stratejik satın almalarla (Gerçek 5) cesurca büyümesine olanak tanıyor. Bu stratejik hamleler, ulusal savunma harcamalarındaki devasa artışın (Gerçek 3) yarattığı fırsatları yakalamak için gereken zemini hazırlarken, şirketin dünya standartlarındaki süreç yönetimi (Gerçek 2) bu büyümenin sürdürülebilir ve kaliteli olmasını sağlıyor.
Kısacası, raporların soğuk rakamlarının arkasında, kontrolü elden bırakmayan bir kurucu vizyonu, arkasına aldığı devlet rüzgarı ve geleceğe yönelik cesur adımlar atan bütüncül bir strateji yatıyor.
Peki, kurucu kontrolü ile kurumsal esneklik arasındaki bu hassas denge, SDT'yi gelecekte nereye taşıyacak?