🔴🇹🇷 #SELEC | Selçuk Ecza Deposu 2025/9 Bilanço Analizi | Devasa Ciro, Eksi Bakiye 🧿

 


123 Milyar TL Ciroya Rağmen 565 Milyon TL Zarar: Selçuk Ecza'nın Finansal Raporundan Çıkan 4 Şaşırtıcı Gerçek

Kurumsal finansal raporlar genellikle rakamlarla dolu, yoğun ve anlaşılması zor belgeler olarak görülür. Ancak bazen bu raporlar, bir şirketin, içinde bulunduğu sektörün ve hatta genel ekonominin perde arkasındaki çarpıcı hikayeleri gözler önüne serer.

Türkiye'nin ilaç sektöründeki devlerinden, sayısız eczanenin arkasındaki isim olan Selçuk Ecza Deposu'nun 2025 yılı üçüncü çeyrek finansal raporu da tam olarak böyle bir hikaye sunuyor. Raporun merkezinde ise çarpıcı bir paradoks yatıyor: 123 milyar TL'yi aşan devasa bir ciroya karşılık, yüz milyonlarca liralık net zarar.

Bu yazı, Selçuk Ecza'nın son raporundan çıkan ve manşet rakamların ötesine geçerek finansal tablonun anlattığı hikayeyi anlamamızı sağlayan en şaşırtıcı dört gerçeği mercek altına alıyor.

1. Pazarın Mutlak Hakimi: Her Üç İlaçtan Biri Selçuk Ecza'dan Geçiyor

Selçuk Ecza Deposu, Türkiye ilaç dağıtım pazarının tartışmasız lideri konumunda. Rakamlar bu hakimiyetin boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Şirketin faaliyet raporuna göre:

"2025 yılının ilk 9 ayında Türkiye'deki ilaç pazarında Selçuk Ecza'nın pazar payı, TL bazında %37,41 ve kutu bazında ise %37,63 olarak gerçekleşmiştir."

Bu yüzdeler, ortalama bir vatandaş için şu anlama geliyor: Ülke genelinde satın alınan her üç ilaçtan en az biri, bu tek grup tarafından dağıtılıyor. Bu durum, şirketin sahip olduğu muazzam lojistik gücü ve sağlık sistemindeki kritik sorumluluğunu gözler önüne seriyor.

2. Devasa Ciro, Eksi Bakiye: Kârlılık Paradoksu

Yüksek satışlar her zaman yüksek kâr anlamına gelmez. Selçuk Ecza'nın raporu, bu ilkenin en somut örneklerinden birini sunuyor. Finansal verilere yan yana bakıldığında şaşırtıcı bir tablo ortaya çıkıyor:

  • 2025 yılının ilk dokuz ayında şirketin konsolide net satışları 123.744,30 milyon TL'ye ulaştı.
  • Ancak aynı dönemde şirket 565,80 milyon TL net dönem zararı kaydetti.

Bu durumu daha da dikkat çekici kılan ise bir önceki yılla yapılan karşılaştırma. Şirket, 2024 yılının aynı döneminde 855,09 milyon TL net kâr elde etmişti. Bu keskin dönüş, bir başarısızlıktan ziyade, sektördeki kâr marjlarının ne kadar düşük olduğunun ve böylesine büyük bir dağıtım ağını yönetmenin getirdiği yüksek operasyonel ve finansman maliyetlerinin bir göstergesi. Nitekim, şirketin brüt kâr marjının bir önceki yıla göre %9,70'ten %7,97'ye gerilemesi, bu bıçak sırtı durumu net bir şekilde ortaya koyuyor.

3. Görünmez Maliyet: Enflasyonun Kestiği 3.2 Milyar TL'lik Fatura

Yüksek enflasyonlu ekonomilerde, standart muhasebe rakamları yanıltıcı olabilir. Bu nedenle şirketler, finansal tablolarını "Türkiye Muhasebe Standardı 29" (TMS 29) adı verilen özel bir standarda göre enflasyona göre düzeltmek zorundadır. Selçuk Ecza'nın raporu da bu standarda göre hazırlanmış durumda ve bu düzeltmenin en çarpıcı sonucu, enflasyonun "görünmez" maliyetini ortaya koyması.

Konsolide Kar veya Zarar Tablosu'na göre şirket, "Net Parasal Pozisyon Kayıpları" kaleminde sadece dokuz ayda 3.217.192.084 TL'lik bir kayıp yaşadı.

Bu, enflasyonun görünmez maliyetidir. Bu rakam, şirketin kasasındaki nakit ve alacaklarının, yüksek enflasyon ortamı nedeniyle değer kaybetmesini ifade eder. Başka bir deyişle bu, tipik bir işletme giderinden kaynaklanmayan, doğrudan ekonomik iklimin, şirketin bilançosundan sildiği milyarlarca liralık bir değerdir.

4. Rakamların Arkasındaki Lojistik Ordusu

Finansal tablolardaki milyarlarca liralık rakamlar, aynı derecede etkileyici bir fiziksel operasyon tarafından destekleniyor. Rapor, şirketin bu devasa ciroyu nasıl elde ettiğini somut verilerle açıklıyor:

  • Depo Sayısı: Toplam 111 adet (27 ana depo, 84 bölge deposu)
  • Personel Sayısı: 5.970 kişi
  • Araç Sayısı: 2.363 adet

Bu devasa insan, bina ve araç ağı, 1. maddede bahsedilen soyut pazar payı rakamlarının fiziksel tezahürüdür. Türkiye'de eczanelere ulaşan her üç ilaçtan birinin ardında, ülkeyi bir uçtan bir uca saran bu durmaksızın işleyen lojistik ordusu yatmaktadır.

Sonuç

Selçuk Ecza'nın finansal raporu, sadece rakamlardan ibaret bir belge değil; pazarında mutlak hakim olan bir devin, devasa operasyonel ölçeği, bıçak sırtı kârlılığı ve yüksek enflasyonun yarattığı ciddi finansal zorluklarla nasıl başa çıktığının bir öyküsüdür.

Selçuk Ecza'nın bu raporu, sadece bir şirketin değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisinin genel dinamiklerinin bir yansıması. Peki, böylesine zorlu bir ekonomik iklimde, devasa operasyonları yöneten şirketler için sürdürülebilir başarı ne anlama geliyor?

Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski