| 2024/06 | 2025/06 | % | |
|---|---|---|---|
| Hazır Değerler | 6,605.27 | 7,479.73 | 13.24 |
| Aktifler | 57,937.36 | 68,993.66 | 19.08 |
| Toplam Borçlar | 30,423.57 | 36,617.42 | 20.36 |
| Net Borç | 3,148.14 | 6,419.43 | 103.91 |
| Özkaynaklar | 27,116.78 | 31,994.85 | 17.99 |
| 2024/06 | 2025/06 | Yıllık % | |
|---|---|---|---|
| Net Satışlar | 38,204.01 | 26,007.03 | -31.93 |
| Satışların Maliyeti | 33,619.00 | 25,596.79 | -23.86 |
| Brüt Kar/Zarar | 4,585.00 | 410.24 | -91.05 |
| Faaliyet Giderleri | 3,719.45 | 2,349.13 | -36.84 |
| FAVÖK | 2,204.04 | -701.20 | a.d. |
| Net Kar/Zarar | 6.00 | -2,401.90 | a.d. |
Dev Holding Tekfen Krizde mi? Finansal Raporların Perde Arkasındaki 4 Şaşırtıcı Gerçek
Türkiye'nin en köklü ve saygın sanayi gruplarından biri olarak bilinen Tekfen Holding, mühendislikten tarıma uzanan geniş faaliyet alanıyla her zaman güvenin ve istikrarın sembolü olmuştur. Ancak şirketin 2025 yılının ilk yarısını kapsayan ve kamuoyuyla paylaşılan finansal raporları, bu parlak yüzeyin altında, ilk bakışta fark edilmeyen şaşırtıcı bir türbülansın yaşandığını ortaya koyuyor. Bağımsız denetçiden gelen ciddi uyarılar, muhasebe hataları, yönetim katındaki sancılı kavgalar ve ana faaliyet kollarındaki operasyonel zorluklar, holdingin alışılmadık derecede fırtınalı bir dönemden geçtiğine işaret ediyor.
--------------------------------------------------------------------------------
1. Kırmızı Bayrak: Bağımsız Denetçiden Gelen "Şartlı Görüş" ve Muhasebe Hataları
Bir şirketin finansal raporları için bağımsız denetçiden alabileceği en ciddi uyarılardan biri "Şartlı Sonuç"tur (Qualified Opinion). Bu, denetçinin raporların genel olarak doğru olduğu ancak belirli alanlarda önemli ve düzeltilmemiş sorunlar tespit ettiği anlamına gelir. Yatırımcılar ve kamuoyu için bu, şirketin finansal şeffaflığı ve iç kontrol mekanizmaları hakkında ciddi bir kırmızı bayraktır. Tekfen'in 2025 yarıyıl raporları, tam da bu uyarıyı içeriyor.
Denetçinin şartlı görüş bildirmesinin ilk ve en dikkat çekici nedeni, yaklaşık 3 milyar TL'lik (tam olarak 2.968 milyon TL) banka kredisinin muhasebe kayıtlarında yanlış sınıflandırılması. Raporlara göre, ortaklık yapısındaki değişikliklerin kredi sözleşmeleri uyarınca bankalara zamanında bildirilmemesi, bir sözleşme ihlali oluşturmuş. Bu ihlal nedeniyle aslında kısa vadede geri ödenmesi gereken bu devasa borç, muhasebe standartlarına aykırı olarak uzun vadeli borçlar arasında gösterilmiş. Bu hata, şirketin kısa vadeli borç ödeme gücünü (likidite oranlarını) olduğundan çok daha sağlıklı göstererek yatırımcıları yanıltma potansiyeli taşıyan kritik bir misrepräsentasyondur.
İkinci neden ise holdingin önemli iştiraklerinden Tekfen İmalat ve Mühendislik A.Ş.'deki muhasebe usulsüzlükleri. Denetçi, bu şirketin devam eden bir boru imalat projesinde hasılatı muhasebe standartlarına (TFRS 15) uygun olarak kaydetmediğini ve proje kapsamındaki stok değerlerinin de (TMS 2) hatalı olduğunu tespit etmiş.
Denetçinin bulguları, Tekfen gibi bir devin finansal raporlama disiplininde bu dönemde ne kadar ciddi bir erozyon yaşandığını gösteriyor. Kredilerin yanlış sınıflandırılması likidite pozisyonunu olduğundan güçlü gösterirken, iştirakteki usulsüzlükler gelir ve stok yönetimine dair temel kontrol mekanizmalarının sorgulanmasına neden olmaktadır.
Bu muhasebe zafiyetleri sadece teorik sorunlar değil; şirketin reel finansal sağlığını da doğrudan etkileyen ve denetçiyi çok daha ciddi bir uyarı yapmaya iten bir tablonun habercisiydi.
2. "İşletmenin Sürekliliği" Uyarısı: Nakit Sıkıntısı ve Büyüyen Zarar
Denetim raporlarındaki bir diğer kritik uyarı, "İşletmenin Sürekliliğiyle İlgili Önemli Belirsizlik" başlığı altında yer alıyor. Bu, bir denetçinin yapabileceği en ciddi uyarılardan biridir ve şirketin öngörülebilir gelecekte faaliyetlerine devam etme kabiliyetine ilişkin ciddi şüpheler olduğu anlamına gelir.
Bu uyarının arkasındaki somut rakamlar endişe verici. Holding, 2025 yılının ilk altı ayında 2,4 milyar TL (2.402 milyon TL) net dönem zararı açıklamış durumda. Daha da önemlisi, şirketin kısa vadeli yükümlülükleri, dönen varlıklarını (yani bir yıl içinde nakde çevrilebilecek varlıklarını) tam 5,3 milyar TL (5.315 milyon TL) aşıyor. Bu, şirketin ciddi bir işletme sermayesi açığıyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor; bu da şirketin, bir yıl içinde vadesi gelecek tüm borçlarını ödemek için elindeki bir yıllık varlıkları kullansa bile 5,3 milyar TL'lik bir açıkla karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor.
Denetim raporu durumu şu ifadelerle özetliyor:
30 Haziran 2025 tarihi itibariyle Grup’un net dönem zararının 2.402 milyon TL olduğuna ve aynı tarih itibariyle kısa vadeli yükümlülüklerinin dönen varlıklarını 5.315 milyon TL tutarında geçtiğine değinen 2 no’lu finansal tablo dipnotuna dikkat çekeriz. Bu durum, işletmenin sürekliliğinin devamına ilişkin şüphe oluşturabilecek önemli bir belirsizliğin varlığını göstermektedir.
Tekfen gibi tarihsel olarak finansal gücü ve proje yürütme kabiliyetiyle tanınan bir devin, faaliyetlerini sürdürme yeteneği hakkında denetçiden bu seviyede bir uyarı alması, şirketin kuruluşundan bu yana karşılaştığı en derin finansal krizlerden biriyle yüzleştiğini gözler önüne seriyor.
3. Yönetim Katında Fırtına: Hissedar Kavgaları, Davalar ve TMSF'nin Sahneye Çıkışı
Finansal tablolardaki sorunlar yaşanırken, Tekfen'in yönetim katında da adeta bir fırtına kopmuş. 2025 yılı, holding için sancılı ortaklık değişimleri ve hukuki mücadelelerle geçmiş. Önemli hissedarlardan ARY Holding A.Ş., 7 Mayıs 2025 tarihli Genel Kurul'da alınan kararların iptali için mahkemeye başvurarak yönetimdeki anlaşmazlıkları gün yüzüne çıkarmış.
Ancak en dramatik gelişmeler raporlama döneminden sonra yaşandı. İlk olarak 11 Eylül 2025'te mahkeme kararıyla, şirkette %17,56'lık paya sahip olan Can Grup'un hisselerine el konuldu. Bu kararın hemen ardından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), 18 Eylül'de bu hisselere kayyım olarak atandı ve yönetime müdahale ederek Yönetim Kurulu'na yeni bir üye atadı.
Bu hukuki müdahalenin gölgesinde, Can Grup 3 Ekim 2025'te Berker Ailesi'nin %25,23'lük hissesini devralma işlemini tamamlayarak holdingdeki toplam payını %42,80'e yükseltti ve en büyük hissedar konumuna geldi. Bu güç değişiminin ardından TMSF, kayyım yetkisini kullanarak 9 Ekim 2025'te Yönetim Kurulu'na iki yeni üye daha atadı ve holdingin tepe yöneticisi olan Grup CEO'luğu pozisyonuna Namık Ülke'yi getirdi.
Bu süreçte yaşanan istikrarsızlık, üst düzey istifalarla daha da belirginleşti. Mali İşler Başkanı (CFO) Hakan Dündar 30 Haziran 2025'te, Grup CEO'su Hakan Göral ise 9 Ekim 2025'te görevlerinden ayrıldı. Tepedeki bu yoğun ve sancılı değişim süreci, şirketin gelecekteki stratejik yönü üzerinde büyük bir belirsizlik bulutu oluşturuyor.
4. Operasyonlar Alarm Veriyor: Ana Sektörlerde Sert Düşüşler ve Nadir Bir Işık
Holdingin finans ve yönetim katındaki sorunlar, ne yazık ki ana operasyonlara da yansımış durumda. Rakamlar, Tekfen'in iki ana iş kolunda ciddi performans düşüşleri yaşandığını gösteriyor.
İlk olarak, Tarımsal Sanayi Grubu'nda (Toros Tarım markasıyla bilinen) toplam gübre satış hacmi, 2025'in ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %34 gibi sert bir düşüşle 1 milyon 256 bin tondan 826 bin tona geriledi. Bu dönemde Ceyhan ve Mersin'deki tesislerde yaşanan grevlerin de etkisiyle üretim kapasitesi kullanım oranı %86'dan %63'e düştü.
Daha da endişe verici tablo, grubun lokomotifi olan Mühendislik ve Taahhüt Grubu'nda görülüyor. Bu bölüm, 2024'ün ilk yarısında 842 milyon TL faaliyet karı elde ederken, 2025'in aynı döneminde tam 1,86 milyar TL'lik devasa bir faaliyet zararı kaydetti. Bu, sadece bir yılda tek bir bölümün operasyonel performansında yaklaşık 2,7 milyar TL'lik negatif bir dönüşüm anlamına geliyor. Raporlar, bu zararda Katar'daki "North Field East Onshore Common Offsites 2 Projesi"nde yaşanan maliyet aşımlarının önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Tüm bu olumsuz tablo içinde küçük ama parlak bir nokta da var. Grubun terminalcilik operasyonları, dökme yük elleçlemesinde %45'lik bir artış yakalayarak ve yeni tamamlanan tahıl silosunu tam kapasiteyle kiraya vererek güçlü bir performans sergiledi. Ancak bu küçük başarı, holdingin ana operasyonel motorlarının karşılaştığı şiddetli zorlukları gölgeleyemiyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Özetle, Tekfen Holding; finansalları, yönetişimi, ortaklık yapısı ve temel operasyonları dahil olmak üzere çok yönlü ve karmaşık bir krizle yüzleşiyor. Bağımsız denetçi uyarıları, rekor zarar, nakit sıkıntısı, hissedar kavgaları ve TMSF'nin yönetime müdahalesi, şirketin tarihinde ender görülen bir fırtınanın ortasında olduğunu gösteriyor. Şimdi akıllardaki en önemli soru şu: Bu köklü sanayi devinin direksiyonuna geçen yeni yönetim, şirketi bu fırtınalı sulardan çıkarıp sakin bir limana ulaştırabilecek mi, yoksa Türkiye'nin en ikonik holdinglerinden birinin kaderinin yeniden yazılışına mı tanıklık ediyoruz?