Rakamların Ardındaki POLTK: Milyarlarca Liralık Değerlemeyi Açıklayan 5 Şaşırtıcı Gerçek
Giriş: Bir Yatırımcı Paradoksu
Bir şirketin hisse senedi fiyatı rekorlar kırarken, finansal tablolarının net zarar göstermesi ne anlama gelir? Bu durum, yatırımcılar için kafa karıştırıcı bir paradokstur. İşte bu senaryonun en çarpıcı örneklerinden biri Politeknik Metal (POLTK). Son dönemde açıkladığı zarara rağmen milyarlarca liralık piyasa değeriyle dikkat çeken POLTK, rakamların ilk bakışta anlattığından çok daha karmaşık bir hikayeye sahip. Bu yazıda, bu denklemi çözen ve yatırımcıların bugünün zararlarının ötesinde ne gördüğünü açıklayan beş kilit gerçeğin derinliklerine ineceğiz.
1. Akıl Almaz Değerleme Uçurumu: Piyasa Değeri Defter Değerinin 90 Katını Aştı
POLTK'nın finansal durumundaki en şaşırtıcı noktalardan biri, piyasa değeri ile defter değeri arasındaki devasa farktır. Finnet raporuna göre, 30 Ekim 2025 itibarıyla şirketin piyasa değeri tam 29.268.750.000 TL'ye ulaşmıştır.
Bu rakamı, şirketin 30 Eylül 2025 tarihli SPK finansal raporunda yer alan 320.483.435 TL'lik toplam özkaynakları (defter değeri) ile karşılaştırdığımızda, ortaya inanılmaz bir tablo çıkıyor. Bu veriler, Piyasa Değeri / Defter Değeri (PD/DD) oranının 91,33 olduğunu gösteriyor; ki bu oran, Borsa İstanbul'daki çoğu sanayi şirketi için genellikle 1 ila 10 arasında seyrederken, POLTK'nın ne denli istisnai bir beklentiyle fiyatlandığını gösteriyor. Basit bir dille ifade etmek gerekirse, piyasa, şirkete kağıt üzerindeki net varlıklarının 90 katından fazla bir değer biçiyor. Bu durum, yatırımcıların şirketin mevcut varlıklarının çok ötesinde, gelecekteki potansiyeline yönelik muazzam bir güven beslediğinin en net göstergesidir.
2. Zarar Eden Milyar Dolarlık Şirket Paradoksu
Değerleme uçurumunu daha da ilginç kılan şey, şirketin güncel kârlılık durumudur. POLTK, 2025 yılının ilk dokuz ayında 15.315.759 TL net dönem zararı açıklamıştır. Bu durum yeni de değil; bir önceki yılın aynı döneminde de şirket 37.489.172 TL zarar etmişti. Yani, son dönemde kârlılık konusunda zorlanan bir şirket profiliyle karşı karşıyayız.
Ancak bu zarara rağmen, şirketin 30 Ekim 2025'teki piyasa değeri 698,5 milyon ABD Doları'nı aşıyordu. Bu durum, "Nasıl olur da bir şirket para kaybederken yüz milyonlarca dolar değerinde olabilir?" sorusunu akla getiriyor. Cevap, piyasanın mevcut bilançodan çok daha farklı bir hikayeye odaklandığını gösteriyor. Yatırımcılar, bugünün zararlarından ziyade yarının potansiyel kazançlarını fiyatlıyor gibi görünüyor.
3. Finansal Tablolardaki Gizli Düşman: Enflasyon Muhasebesi
İlk bakışta görünen net zarar, hikayenin tamamını anlatmıyor. Finansal tabloların derinliklerine inildiğinde, zararın temel nedeninin operasyonel bir başarısızlıktan ziyade teknik bir muhasebe kaleminden kaynaklandığı anlaşılıyor. Şirketin ana faaliyetleri aslında olumlu sinyaller veriyor; örneğin, 2025'in ilk dokuz ayında Brüt Kârı, bir önceki yıla göre %30,2 artarak 169.230.862 TL'ye yükselmiş durumda.
Peki, net zararın arkasındaki ana etken ne? Gelir tablosundaki "Net Parasal Pozisyon Kayıpları" kalemi, bu dönemde tek başına 42.597.458 TL'lik bir kayba neden olmuş. Bu kalem, TMS 29 standardı kapsamında uygulanan enflasyon muhasebesinin bir sonucudur. Basitçe söylemek gerekirse, bu durum, yüksek enflasyon ortamında kasada duran nakdin alım gücünü kaybetmesinin bilançoya yansımasıdır; operasyonel bir zayıflıktan çok, ekonomik koşulların teknik bir sonucudur. Bu muhasebe düzenlemesi, aslında daha sağlıklı olan temel iş performansını maskeliyor olabilir ve yatırımcıların iyimserliğinin arkasındaki önemli bir neden de budur.
4. Bir Devrin Sonu mu? Durdurulan Temettü Ödemeleri
POLTK, geçmiş yıllarda hissedarlarına düzenli olarak nakit temettü ödemesi yapma geçmişine sahip bir şirketti. 2023, 2022 ve 2021 gibi yıllarda yatırımcılarına kâr payı dağıtmıştı. Ancak bu gelenek, son dönemde değişti.
Şirketin faaliyet raporunda belirtildiği üzere, 2024 mali yılı için açıklanan net zarar nedeniyle, yönetim kurulu temettü dağıtılmamasını teklif etti ve bu teklif genel kurulda onaylandı. Daha önce istikrarlı bir şekilde devam eden temettü akışının durması, rekor kıran hisse senedi fiyatıyla birleştiğinde, yatırımcılar için bulmacaya yeni bir parça ekliyor. Bu durum, şirketin, hissedarlara nakit iadesi yapmak yerine tüm kaynaklarını gelecekteki büyüme vizyonuna yatırma yönündeki bilinçli tercihini gözler önüne seriyor.
5. Geleceğe Yatırım: Elektrikli Araç Hamlesi ve Artan Ar-Ge Harcamaları
Yatırımcıların mevcut zararı ve durdurulan temettüleri neden göz ardı ettiğinin en güçlü cevabı, şirketin geleceğe yaptığı stratejik yatırımlarda gizli. Finansal veriler, Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) harcamalarında dikkat çekici bir artış olduğunu gösteriyor. 2025'in ilk dokuz ayında Ar-Ge giderleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre %36,88 artarak 24.228.074 TL'ye ulaştı. Bu rakam, şirketin 15,3 milyon TL'lik net zararından bile daha yüksek. Bu durum, zararın aslında operasyonel bir başarısızlıktan değil, geleceğe yapılan agresif bir yatırımdan kaynaklandığı argümanını güçlü bir şekilde destekliyor.
Bu artışın arkasındaki strateji ise faaliyet raporunda net bir şekilde ortaya konuluyor. Şirket, Ar-Ge çalışmalarını otomotiv sektörüne, özellikle de elektrikli araçlara (EV) yönelik çözümler geliştirmeye odaklamış durumda. Amaç, korozyon direncini ve yapışmayı iyileştiren yeni ürünler geliştirmek. Yatırımcılar, bugünün kayıplarını, POLTK'nın bu stratejik hamlesinin bir yatırım maliyeti olarak görüyor olabilir. Piyasanın bu denli yüksek bir değerleme yapmasının ardında, şirketin hızla büyüyen elektrikli araç pazarında kilit bir tedarikçi olma potansiyeline duyulan güçlü inanç yatıyor.
Sonuç: Güven mi, Aşırı İyimserlik mi?
Politeknik Metal'in hikayesi; yüksek değerleme ile mevcut zararlar, durdurulan temettüler ile iddialı büyüme planları arasındaki gerilimle dolu. Şirket, geleneksel ölçütlerle bakıldığında riskli bir tablo çizerken, geleceğe yönelik stratejik adımlarıyla yatırımcılardan büyük bir güvenoyu alıyor. Peki, piyasa POLTK'nın gelecekteki elektrikli araç vizyonunu doğru mu fiyatlıyor, yoksa bu baş döndürücü rakamlar geçici bir iyimserlik dalgası mı? Yanıtı zaman gösterecek.