| 2024/09 | 2025/09 | Yıllık % | |
|---|---|---|---|
| Net Satışlar | 28,096.04 | 29,486.33 | 4.95 |
| Satışların Maliyeti | 13,481.81 | 12,831.68 | -4.82 |
| Brüt Kar/Zarar | 14,614.23 | 16,654.64 | 13.96 |
| Faaliyet Giderleri | 8,938.45 | 10,549.39 | 18.02 |
| FAVÖK | 8,761.00 | 9,338.34 | 6.59 |
| Net Kar/Zarar | 3,998.28 | 3,774.63 | -5.59 |
| 2024/09 | 2025/09 | % | |
|---|---|---|---|
| Hazır Değerler | 5,364.99 | 10,074.94 | 87.79 |
| Aktifler | 26,572.75 | 43,786.04 | 64.78 |
| Toplam Borçlar | 10,767.87 | 20,648.43 | 91.76 |
| Net Borç | -4,865.46 | -2,690.15 | a.d. |
| Özkaynaklar | 15,804.87 | 23,137.61 | 46.40 |
Bardağın Ardındaki Dev: Türk Tuborg Raporlarından Çıkan 4 Beklenmedik Gerçek
Giriş: Tanıdık Markanın Bilinmeyen Yüzü
Pek çoğumuz için Türk Tuborg, arkadaşlarla geçirilen keyifli bir anın veya serinletici bir molanın parçasıdır. Soğuk bir biranın o basit keyfi, markayla kurduğumuz en tanıdık bağdır. Ancak bu basit ve tanıdık ürünün arkasında, milyarlarca liralık varlıkları yöneten, karmaşık finansal stratejiler geliştiren ve binlerce kişiyi istihdam eden, her gün sessizce devleşen bir operasyonun kalbi atıyor.
Bu yazı, şirketin yayınladığı son finansal ve faaliyet raporlarını mercek altına alarak, bu dev operasyonun en şaşırtıcı, beklenmedik ve etkileyici dört detayını ortaya çıkarıyor. Rakamların ve rapor satırlarının ardındaki dünyaya bir göz atalım.
1. Enflasyon İllüzyonu: Rakamların Anlattığı Farklı Hikaye
Çoğumuz bir şirketin finansal raporundaki net kâr rakamına bakar ve bunu nihai başarı ölçütü olarak kabul ederiz. Ancak yüksek enflasyonlu ekonomilerde bu rakamlar yanıltıcı olabilir. Türk Tuborg'un raporları, bu durumun en net örneklerinden birini sunuyor.
Şirket, finansal tablolarını Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) 29, yani "Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama" standardına göre hazırlıyor. Bu, basitçe, raporlardaki rakamların paranın zaman içindeki satın alma gücü kaybını yansıtacak şekilde düzeltilmesi anlamına gelir. Yani, enflasyonun "erittiği" değeri hesaba katarak daha gerçekçi bir finansal tablo sunulur.
Peki, bu düzeltme ne kadar fark yaratıyor? Faaliyet Raporu'nda yer alan karşılaştırma tablosu, durumu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor:
- TMS 29'a Göre Düzeltilmiş Net Kâr (30 Eylül 2025'te sona eren dokuz aylık dönem için): 3.774.626 bin TL
- TMS 29 Uygulanmamış Net Kâr (30 Eylül 2025'te sona eren dokuz aylık dönem için): 6.809.804 bin TL
Görüldüğü gibi, enflasyon etkisi hesaba katılmadığında şirketin kârı neredeyse iki kat daha fazla görünüyor. Bu, sadece bir muhasebe düzeltmesi değil; yüksek enflasyonlu bir ortamda, manşet rakamların ekonomik gerçekliğin sert ışığı altında buharlaşan bir refah yanılsaması yaratabileceğinin çarpıcı bir hatırlatıcısıdır.
2. Rakamlarla Bir Dev: Türk Tuborg'un Gerçek Ölçeği
Türk Tuborg'un sadece bir içecek markası olmadığını anlamanın en iyi yolu, operasyonun büyüklüğünü gösteren rakamlara bakmaktır. Finansal tablolar ve faaliyet raporu, şirketin ölçeğini somutlaştıran etkileyici verilerle dolu:
- Toplam Varlıklar: 30 Eylül 2025 itibarıyla şirketin toplam varlıkları 43.786.036 bin TL (yaklaşık 43.8 milyar TL) seviyesinde.
- 9 Aylık Hasılat: 30 Eylül 2025'te sona eren dokuz aylık dönem için elde edilen hasılat 29.486.325 bin TL (yaklaşık 29.5 milyar TL) olarak gerçekleşti.
- Yıllık Bira Üretim Kapasitesi: İzmir'deki entegre tesisin yıllık bira üretim kapasitesi 700 milyon litreyi aşıyor.
- Çalışan Sayısı: Türk Tuborg ve bağlı ortaklığı, 2025'in ilk dokuz ayında ortalama 1.885 personel istihdam etti.
Peki 43.8 milyar TL'lik varlığı yönetmek ne anlama geliyor? Bu, küresel ölçekte hammadde tedarik eden bir tedarik zincirini yönetmek, ürünleri her gün on binlerce noktaya ulaştıran bir lojistik ağı işletmek ve küçük bir ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasından daha büyük sermaye harcamalarını ve kur dalgalanmalarını yöneten bir finansal hazineyi idare etmek demektir. Bu sadece bir şirket değil; kendi kendine yeten bir ekonomik motordur.
3. Beklenmedik Misafirler: Portföydeki Sürpriz Markalar
Türk Tuborg denince akla hemen Tuborg ve Carlsberg markaları gelir. Ancak şirketin faaliyet raporunu incelediğinizde, aslında çok daha geniş ve şaşırtıcı bir marka portföyünün satış ve dağıtımını üstlendiğini görürsünüz. Dağıtım kataloğuna bir bakış, şaşırtıcı derecede kozmopolit bir misafir listesini ortaya çıkarıyor. Türk Tuborg, kendi kreasyonlarının yanı sıra küresel ikonlara da ev sahipliği yapıyor:
- İthal Biralar: Guinness, Sol, Desperados, 1664 Blanc
- Aperitifler: Campari, Aperol
- Distile İçkiler: Finlandia votka, The Glen Grant viski, Espolòn tekila, Bulldog cin
Bu çeşitlilik, Türk Tuborg'un sadece bir üretici değil, aynı zamanda farklı tüketici segmentlerine ve zevklere hitap etme yeteneğine sahip, güçlü bir satış ve dağıtım ağına sahip stratejik bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor.
4. Bir İşletmeden Daha Fazlası: Değerlere ve İnsana Bağlılık
Ancak kurumsal bir devin gücü sadece lira ile ölçülmez; dayanıklılığı kültüründe dövülür. Bilançonun ötesinde, Türk Tuborg'un faaliyet raporu dört temel değer üzerine inşa edilmiş bir planı ortaya koyuyor: Kalite, Fark Yaratmak, İş Birliği, Dürüstlük ve Samimiyet.
Kaliteye verilen önem, rapordaki şu iddialı ifadeyle özetleniyor:
"Türkiye’deki en kaliteli biraları üretmek ve sunmak, kalitemizi sürekli kılmak, geliştirmek ve tüm müşterilerimizin bu farkı algılamasını sağlamak amacımızdır. Kalite bizim iş yapış şeklimizdir, çünkü kalite başarıya giden yoldur."
Bu değerlerin sadece kağıt üzerinde kalmadığını gösteren somut uygulamalar da mevcut. İnsan Kaynakları Politikası, şirketin insana olan bağlılığını net bir şekilde ortaya koyuyor. "%100 Fırsat Eşitliği" ilkesiyle dil, din, ırk veya cinsiyet ayrımcılığı yapılmaması taahhüt ediliyor. Daha da önemlisi, çalışanlara yasal haklarının üzerinde "Doğum İzni" ve "Babalık İzni" gibi imkanlar sunularak aile hayatına verilen değer gösteriliyor.
Ayrıca, çalışanların katılımıyla yürütülen "%100 Gönüllüyüz Programı", şirketin sosyal sorumluluk bilincini ve topluma katkı sağlama arzusunu özetliyor. Bu yaklaşım, Türk Tuborg'un sadece finansal başarıya değil, aynı zamanda etik ve toplumsal değerlere de odaklanan bir kurum olduğunu gösteriyor.
Sonuç: Rakamların Ardındaki Düşünce
Finansal rapor sayfalarından çıkarılan bu dört gerçek, tanıdık bir markanın yeni bir portresini çiziyor: enflasyonist yanılsamaların gerçek performansı maskelediği, operasyonel ölçeğin algıyı aştığı, sürpriz markaların stratejik gücü ortaya koyduğu ve insani değerlere olan bağlılığın bilançosu kadar somut olduğu bir portre. Bu detaylar, tanıdık bir markanın aslında ne kadar karmaşık, çok yönlü ve değer odaklı bir yapıya sahip olduğunu bize hatırlatıyor.
Peki, bir markanın başarısı sadece sattığı ürünle mi ölçülür, yoksa arkasındaki değerler ve stratejilerle mi?